 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/8952
Karar No : 1998/8879
Tarih : 29.12.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
506/m.80
Davacı, sadece Sosyal Sigortalar Kurumu'ndaki hizmet süreleri ve prim ödeme gün sayıları dikkate alınarak 506 sayılı yasanın 60. maddesine göre 1.3.1998 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi M. A. M. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
KARAR :
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere v ehükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı kurumun temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının temyiz itirazlarına gelince:
Davada uyuşmazlık; gecikme zammına faiz yürütülüp yürütülemeyeceği konusundadır. Hukuki nitelikçe gecikme zammı; primin ödeme süresi içinde ödenmeyen kısmına bu sürenin bitim tarihinden itibaren belirli oranda bir paranın eklenmesidir. Bu yönde gecikme zammı, primin süresinde ödenmemesinin yaptırımıdır ve herhalde primin yasal eklentisi olan gecikme zammına faiz yürütülmemelidir. Aksinin kabulü, faize faiz yürütülemeyeceği ilkesine aykırılık teşkil eder. Kaldı ki, 506 sayılı kanunun 80. maddesinde tahakkuk etmiş gecikme zammının ödenmemesi halinde, temerrüt tarihinden itibaren gecikme zammına faiz yürütüleceğine dair bir düzenlenme de mevcut değildir. Başka ifade ile gerek 506 sayılı kanunun 80. maddesi, gerekse 6183 sayılı kanunun gecikme zammına ilişkin 51 ve 52. maddesi, gecikme zammına faiz yürütülmesine cevaz vermemektedir. Öte yandan, davalı S. Holding A.Ş.nin 4247 sayılı kanunun 2. maddesi kapsamındaki kuruluşlardan bulunduğu olgusu da göz önünde tutulmalıdır.
Mahkemece belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan yazılı biçimde hüküm tesisi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.12.1998 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.