 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8145
Karar No : 1997/9156
Tarih : 23.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İcra takibine yapılan itirazın iptaliyle, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle itirazın iptaliyle, takibin devamı talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, icra inkar tazminatı isteyiniz ise reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı Avukatınca istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, için duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.12.1997 salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Durulma günü davacı adına Avukat Nuray Y... geldi. Karşı taraf adına kimse; gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi Neslihan S... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davada, sonuç itibariyle, 1996/1321 esas sayılı takip dosyası ile yapılan .icra takibine davalının itiraz ettiğinden bahisle işbu .itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenmiştir.
Öncelikle davalı sigortalının icra takibine yaptığı itirazında haksız olduğu, sigortalı tarafından Sosyal Sigortalar Kurumu aleyhine açılan ve yaşlılık aylığının iptaline dair Kurum işleminin kaldırılmasına ilişkin bulunan davanın redle sonuçlanması ile subuta ermiştir. Öte
yandan takibe konu alacağın, sigortalı ile Sosyal Sigortalar Kurumu arasında yapılan protokol çevresinde takside bağlanıp bağlanmadığı hususu Sosyal Sigortalar Kurumundan yöntemince :araştırıldıktan sonra takside bağlandığı anlaşılırsa, itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin istem yönünden şimdiki gibi "davanın konusu kalmadığından karar ittihazına yer olmadığına karar verilmelidir. Aksi halde ise davalı sigortalı tarafından, takibe konu alacağa ilişkin olarak Sosyal Sigortalar Kurumuna yapılan ödemeler dışında kalan miktar üzerinden takibin devamına ve itirazın iptaline karar verilmelidir.
Diğer taraftan yukarıda öngörülen araştırma sonucu takip konusu alacağın taklide bağlandığı yada sonradan ödendiğinin saptanması hali de dahil, davalının icrada kendisine ödeme emri gönderilmesi üzerine itirazında, sonucu itibariyle borcunun mevcut olmadığını beyan etmesi ve davalının işbu itirazında haksızlığının anlaşılmış bulunmasına ve alacağın likit olmasına nazaran icra takibine haksız yere itiraz ettiğinden bahisle herhalde icra iflas Kanunun madde 67. gereğince davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmelidir.
Mahkemece belirtilen maddi ve hukuki esaslar gözönünde tutulmadan yazılı biçimde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı avukatı yararına takdir edilen 20.000.000 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine 23.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.