 |
T.C.
Y A R G I T A Y
10. Hukuk Dairesi
E. 1997/716
K. 1997/876
T. 17.2.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ZARARLANDIRICI SİGORTA OLAYI
- ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN SORUMLULUĞU
- RAPORA AYKIRI ÇALIŞTIRMA
KARAR ÖZETİ: İşyeri dışında gerçekleşen ve iş kazası sayılmayan olay nedeniyle, kusuru bulunmayan. işverenden tazminat istenemezse de, işçinin, bu kaza sonrasında aldığı rapora rağmen, daha ağır işlerde çalıştırılması nedeniyle hastalık nüksetmişse, hastalık ve tekrarlama hali birlikte değerlendirilip uzman bilirkişiden rapor alınarak, kusur oranı belirlenmeden karar verilmemelidir.
(506 s. SSK. m. 26, 39, 41)
Davacı, işkazası niteliğinde olmayan kazadan dolayı sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Zararlandırıcı Sosyal Sigorta olayının; sigortalının, işyerini terkettikten sonra evine giderken, düşerek kolunu kırması suretiyle meydana geldiği görülmektedir. Ancak, Kurumun iddiasına göre; tedaviden sonra 6 ay süreyle hafif işlerde çalıştırılması gerektiğini belirten doktor raporunun mevcut olmasına karşın, sigortalının hastalığının ağır işte çalıştırılması sonucunda nüksettiği, kendisine tedavi masraflarıyla geçici iş göremezlik ödeneği ödenmiş olduğundan bu yardımların davalı işverenden tahsiline karar verilmesinin istendiği görülmektedir.
Şu hale göre davanın yasal dayanağı, Kurumun iddia ettiği gibi 506 sayılı Yasanın 41. maddesi değil, 39. maddesidir. Bu maddeye göre; "Kasdi veya suç sayılır hareketi ile sigortalının eşinin veya çocuğunun hastalanmasına sebep olan kimseye bu kanun gereğince hastalık sigortasından yapılan her türlü giderler tazmin ettirilir."
Kol kırılma olayı, işyerinin dışında gerçekleştiği için işkazası sayılamaz ve giderek ilk olayın oluşumunda davalı işverene herhangi bir kusur atfedilemez. Keza, ilk kaza nedeniyle yapılan masraflar işverenden istenemez.
Ne var ki, hastalığın doktor raporunun aksine sigortalının ağır işte çalıştırılması nedeniyle nüksettiği iddia edildiğinden gerçekten iddianın varid olup olmadığının mahkemece araştırılıp açıklığı kavuşturulması gerekmektedir. Kuşkusuz raporun aksine hareket edildiği saptandığı taktirde kol kırılma ve nüks olayı bir bütün olarak ele alınmalı ve davalının kusur oranının belirlenmesi için uzman kişi veya kişilerden rapor alınmalı ve ortaya çıkacak kusur oranına göre kabule karar verilmelidir. Davalı işverene yüklenecek bir kusur tespit edilmediği taktirde davanın reddine karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.2.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.