 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1997/3382
K. 1997/4039
T. 27.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
RÜCUAN TAZMİNAT DAVALARI
MADDİ OLGULARIN MAHKEMECE SAPTANMASI
KARAR ÖZETİ:Rücu alacağı davalarında, işverenin sorumluluğu belirlenirken, mahkemece, kazaya maruz kalan işçi ve kaza tespit tutanağını düzenleyen kişiler dinlenerek ve bilirkişi raporuna esas alınacak maddi olgu ve kusur durumuna etkili tüm deliller toplanıp değerlendirilerek, açık bir biçimde saptandıktan sonra, kusur oranı ve aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır
(506 s. SSK.m.26)
(1086 s. HUMK. m.275)
Davacı, iş kazasında malul kalan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26/1. maddesi olup, davalı işverene rücu alacağından sorumluluğu, anılan maddede öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür. Diğer taraftan, bu madde çevresinde kusurun belirlenmesinde ise; mahkemece, öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğu, başka ifade ile bilirkişi raporuna esas alınacak maddi olgu, kusur durumuna etkili tüm deliller toplanıp, değerlendirilerek açık bir biçimde saptanmalı, sonra kusur oran ve aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesine gidilmeli, maddi olguların saptanması bilirkişiye bırakılmamalıdır.
Dava konusu olayda; hükme esas kılınan 27.2.1997 tarihli kusur raporunda, sigorta olayının vukuunda % 100 oranında kaçınılmazlığın etken olduğu öngörülmüş, giderek buna dayanak olarak sigortalının kullandığı aracın yolda seyir halinde iken sağ ön tekerinin parçalamasına bilinmeyen ve de tespit edilemeyen ancak araçtan kaynaklanmayan herhangi bir dış etkenin neden olması, kabul edilmiştir. Ne var ki, sigortalının kullandığı aracın seyir halinde iken sağ ön tekerinin parçalanmasının; bilirkişinin kabul ettiği gibi araçtan kaynaklanmayan her hangi bir dış etkenle mi , yoksa araçtan kaynaklanan bir nedenle mi meydana geldiği hususu mahkemece, sürücü sigortalı ile 22.6.1994 tarihli trafik kazası tespit tutanağını düzenleyen kişiler de dinlenmek suretiyle yöntemince araştırılarak somut bir biçimde belirlenmemiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davalı işverenin kusuruna etkili bu yöndeki maddi olgunun, hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptanmasından sonra trafik konusunda uzman bilirkişi heyetinden saptanan maddi olguya göre kusur oran ve aidiyetini tespit eden rapor alıp, irdeleyerek sonucuna göre hüküm tesisinden ibarettir.
Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar gözönünde tutulmadan eksik araştırma ve inceleme ile ve yetersiz kusur raporuna dayanılarak hüküm tesisi ve usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 27.5.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.