 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1997/3187
K. 1997/4628
T. 17.6.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
RÜCU ALACAĞI DAVALARI
BASKIN KUSUR
BİLİRKİŞİ HEYETİNİN OLUŞUMU
KARAR ÖZETİ: İşyerinde uzun süredir çalışan tecrübeli işçinin, kapısında içeri girilmesinin yasak olduğunu gösterir ikaza rağmen girdiği ocakta havasız kalarak ölmesi halinde, baskın kusur konusunda, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde rapor alınmalıdır.
Rücu alacağı tavanını teşkil eden miktar belirlenirken, sigortalının nüfus kaydı getirtilip gerçek doğum tarihi belirlenmeli, varsa hak sahibi kızın evlenip evlenmediği araştırılmalıdır.
(506 s. SSK. m. 23, 26)
(1086 s. HUMK. m. 275)
Davacı, işkazasında ölen sigortalı işçinin haksahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davanın yasal dayanağını teşkil eden 506 sayılı Kanunun 26. maddesi hükmü gereğince, davalı işverenin rücu alacağından sorumluluğu ancak anılan maddede öngörülen yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür. Hükme esas kılınan 18.10.1995 tarihli kusur raporunda, zararlandırıcı sigorta olayının vukuunda davalı işverene %70, sigortalıya %30 oranında kusur verilmiştir. Öncelikle 18.10.1995 tarihli rapor, dosyada mevcut diğer raporlarla açık çelişki içerisinde olup, bu çelişki giderilmemiştir. Öte yandan sigorta olayının oluş biçimine nazaran; işyerinde 4 yıla yakın süredir çalışan tecrübeli ocak işçisi sigortalının taramaya alınmış olup, bu nedenle kapısına içeri girilmemesi yönünde ikaz levhası olan ocağa görevi olmamasına, keza işyeri yetkililerince kendisine herhangi bir talimat verilmemesine rağmen bilinmeyen nedenle, tamamen keyfi biçimde girerek havasızlıktan ölümünde, baskın kusur sigortalıdadır.
Mahkemece yapılacak iş, işçi sağlığı ve işgüvenliği ile işkazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden, kusur oran ve aidiyeti konusunda yukarıda öngörülen esaslar çevresinde ve mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek biçimde rapor alıp irdeleyerek sonucuna göre hüküm tesisinden ibarettir.
3- Davacı Kurumun rücu alacağının tavanını teşkil eden miktarın belirlenmesinde öncelikle ilgili nüfus idaresinden sigortalıya ait nüfus kaydı celbedilerek gerçek doğum tarihi belirlenmelidir. Keza, hak sahibi kız çocuğu Aygül 1974 doğumlu olup, kaza tarihinden itibaren 10 yıldan fazla süre geçmesi karşısında yine sigortalının aile nüfus kaydına göre evlenip evlenmediği araştırılarak sonucuna göre evlenmişse, gerek dış tayan gerekse iç tavanın tesbitinde bu olgu esas alınmalıdır.
Mahkemece belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan yazılı biçimde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA), 17.6.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.