 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1997/2331
K. 1997/4415
T. 10.6.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
RÜCUAN TAZMİNAT DAVALARI
BİLİRKİŞİ HEYETİNİN OLUŞTURULMASI
FAİZ BAŞLANGICI
KARAR ÖZETİ: Cezaların şahsiliği ilkesi çerçevesinde düzenlenen kusur raporu, rücuan tazminat davalarında, hükme esas alınabilecek yeterlikte olamayacağından, mahkemece, kesinleşmiş ceza ilamıyla saptanmış maddi olaya göre, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden, davalıların kusur oranları ve aidiyetleri konusunda rapor alınmalı, dava,teselsül hükümlerine dayanılarak açılmışsa iç ve dış tavanlar buna göre belirlenmeli, hak sahibi eşin yaşı, çocuk sayısı , evlenme şansı göz önüne alınıp maddi zarardan indirim yapılmalıdır.
Rücu davalarında faiz, olay tarihinden değil, gelirlerin onay tarihinden başlatılmalıdır.
(506 s. SSK. m. 23, 24, 25, 26)
(1086 s. HUMK. m. 275)
İşkazası sonucu ölen sigortalı işçinin haksahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle isteğin kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılardan Kadir ve B......... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. avukatlarınca istenilmesi ve davalı Kadir avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davanın yasal dayanağını teşkil eden 506 sayılı Kanunun 26. maddesi gereğince davalıların rücu alacağından sorumlulukları ancak maddede öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür. Hükme esas kılınan 1.3.1994 tarihli kusur raporunda, zararlandırıcı sigorta olayının vukuunda, davada taraf olmayan P....... Yol Yapı Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ne
%50, davalı taşeron B............ İnşaat Ticaret Anonim Şirketine %50 oranında kusur verildikten sonra asıl işveren şirkete verilen %50 kusur oranının şantiye şefi Kadir'e taşeron Anonim Şirkete verilen % 50 kusurunda, ateşçi Mehmet'e % 25, formen Hasan'a % 12,5, A.Ş.'in işyeri genel sorumlusu olan şahsa % 12,5 oranında kusur izafe edilmiştir. Öncelikle anılan rapor, cezaların şahsiliği ilkesi çevresinde düzenlenmiş olup, işbu rücu davasında hükme esas kılınabilecek yeterlikte değildir. Giderek mevcut diğer raporlarla da kusur oran ve aidiyeti konusunda açık çelişki içerisinde olup, bu çelişki giderilmemiştir. Diğer yönden, asıl işveren Polat Limited Şirketi ile taşeron B........... Anonim Şirketi ve işbu rücu davasının diğer davalılarının sigorta olayının vukuundaki kusurları ayrı ayrı irdelenip, saptanmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, işçi sağlığı ve işgüvenliği ile işkazasının vuku bulduğu işkolunda uzman bilirkişi heyetinden ceza davasında kesinleşen maddi olguya göre, yukarıda öngörülen esaslar çevresinde ve mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek biçimde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alıp, irdeleyerek sonucuna göre hüküm tesisinden ibarettir. Öte yandan, davanın, davalılar Anonim Şirket, Mehmet, Hasan ve Kadir'in kusurları yönünden teselsül hükümlerine dayanılarak açıldığı iç ve dış tavanın buna göre belirlenmesi gereği ile hukuk hâkiminin kesinleşmiş ceza ilamıyla saptanmış maddi olgularla bağlı olduğu, bu yönde kesinleşen ceza kararıyla kusurlu bulunarak mahkum olan davalılar Mehmet, Kadir ve Hasan'a her halde bir miktar kusur verilmesi gereği ve hükmün davalılardan Mehmet ile Hasan tarafından temyiz edilmediği olgusu göz önünde tutulmalıdır.
3- Davacı Kurumun rücu alacağının tavanını teşkil eden miktarın belirlenmesinde; hak sahibi eşin; yaşı, çocuk sayısı, sosyal ve ekonomik durumu ile nisaı haline göre saptanacak münasip oranda, evlenme şansından dolayı maddi zararından indirim yapılması gerekirken aksinin kabulü hatalıdır.
4- Rücu davalarında faize gelirler yönünden ayrı ayrı onay tarihlerinden itibaren hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde olay tarihinin faiz başlangıç kılınması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar Şirket ile Kadir'in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.6.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.