 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1997/1282
K. 1997/947
T. 18.2.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HİZMETLERİN BİRLEŞTİRİLMESİ
YAŞLILIK AYLIĞI BAĞLAYACAK KURUM
KARAR ÖZETİ: Aynı çalışma dönemi için, Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar Kurumu'na prim ödenmişse, Emekli Sandığı'nda geçen hizmetin fiilen son bulmasından sonra kesenek ödenmesi, iştirakçiliğin devamı için yeterli olmadığından, hizmetler birleştirildiğinde, son yedi yıldaki fiili hizmet süresinin fazla olduğu Kurum tarafından aylık bağlanması gerekir.
(2829 s. HBK. m. 8/1)
Davacı, zorunlu sigortalılığının 26.11.1991 tarihinden itibaren geçerli olduğunun ve 1.7.1995 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Davacı; hem Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı'na, hem de Sosyal Sigortalar Kurumu'na tabi çalışmalarının olduğunu, hizmetler birleştirildiğinde kendisine Sosyal Sigortalar Kurumu'nca aylık bağlanması gerekirken, aylığın bağlanmadığını öne sürmüş, talep tarihini takip eden 1.7.1995 tarihi itibariyle aylık bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Ayrıca, Emekli Sandığı'na tabi hizmetinin fiilen 26.11.1991 yılında sona ermiş olmasına karşın 14.12.1991 yılına kadar emekli keseneği kesildiğinden Kurum'un kendisini 14.12.1991 yılına kadar Emekli Sandığı iştirakçisi olarak kabul ettiğini iddia etmektedir.
Emekli Sandığı'ndan gelen cevapta; davacının Emekli Sandığı'ndaki hizmetlerinin 26.11.1991 yılında son bulduğu, ancak 14.12.1991 tarihine kadar kesenek ödendiği bildirilmektedir. Davacının, 26.11.1991 tarihinde sigortalı işe girdiği ve 14.12.1991 yılına kadar prim ödediği de tartışmasızdır. Bu durumda, her iki tarih arasında hem Kurum'a hem de Emekli Sandığı'na prim ve kesenek ödenmiştir.
Mahkemece dava; bilirkişinin, davacının 14.12.1991 yılına kadar Emekli Sandığı'na kesenek ödediği dolayısıyla o tarihe kadar Emekli Sandığı'na tabi olması gerektiğine ilişkin mütalâasına dayanılarak reddedilmiştir. Oysa, davacının Emekli Sandığı'nda geçen hizmeti 26.11.1991 gününde fiilen son bulduğuna göre, davacının kesenek ödedi diye bu tarihten sonra Emekli Sandığı iştirakcisi olarak kabulü mümkün değildir.
O itibarla, davacının anılan tarihten sonra geçen sigortalılığına değer verilmelidir.
Bilindiği gibi, 2829 sayılı Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8. maddesine göre; "birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden ilgililere son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan Kurumca aylık bağlanır".
Mahkemece açıklanan bu ilkeler çevresinde, davacıya yaşlılık aylığı bağlanma koşullarının oluşup oluşmadığının, keza son yedi yıldaki fiili hizmetin fazlasının Sosyal Sigortalar Kurumu'nda geçip geçmediği araştırılıp incelenmeden, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilmiş olması usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.2.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.