 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/9450
Karar No : 1996/11219
Tarih : 27.12.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, sosyal yardım zammından dolayı davalı kuruma borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Neslihan Sever tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Davada uyuşmazlık konusu olan husus; özelleştirmeye tabi tutulan davacı kuruluşun özelleştirme sonrası döneme ilişkin olarak Sosyal Sigortalar Kurumu'nca 506 sayılı Kanun ek 24/L maddesi çevresinde istenen sosyal yardım zammından sorumlu olup olmayacağıdır.
Niğde Çimento A.Ş.'nin KİT iken Yüksek Planlama Kurulu'nun 30.3.1989 tarih ve 89/4 sayılı kararıyla özelleştirme kapsamına alındığı ve 23.3.1992 tarihinde hisselerinin satılarak özelleştirildiği, şirketin ünvanının Oysa Niğde Çimento Sanayii ve Ticaret A.Ş. olduğu ve özelleştirme uygulaması sonucu özelleştirilen kuruluştaki kamu payının % 15 altına düştüğü, 23.3.1992 tarihi itibarıyla kamu payının % 47,9'unun H.O. Sabancı Holding A.Ş.'ne, % 39,2'sinin ise Ordu Yardımlaşma Kurumu'na devredildiği ve davacı şirketten 506 sayılı Kanun ek 24/L göre 1994 yılının 6. ayına ait ödenen sosyal yardım zammının istendiği dosyadaki delillerden anlaşılmaktadır.
Davacı kuruluştan, kuruluştaki kamu payının % 15'in altına düşmesinden önceki dönemde aylık bağlanmasına hak kazandıktan sonra ayrılanlardan, malullük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlananlara ödenen sosyal yardım zammı bakımından; dairemizin önceki bozma kararlarında da öngörüldüğü biçimde 4046 sayılı Kanun'un 23. maddesi hükmü gereğince, kamu payının % 15'in altına düşmesinden sonrası için özelleştirme fonundan karşılanmak üzere Özelleştirme İdaresi Başkanlığı sorumludur. Giderek sosyal yardım zammının Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından özelleştirme fonundan yasada öngörülen sürede ödenmesinin mümkün olmaması halinde ise işbu sosyal yardım zamları Hazine tarafından karşılanacaktır. Ve sonuçta söz konusu sosyal yardım zammından davacı şirket sorumlu olmayacaktır. Nitekim mahkemenin bu yöndeki kabulü yerindedir.
Ne varki, özelleştirme uygulamaları sonucu kamu payının % 15'in altına düşmesinden sonra Oysa Niğde Çimento Sanayii ve Ticaret A.Ş.'den aylık bağlanmasına hak kazandıktan sonra ayrılanlardan kendisine veya hak sahiplerine malulluk, yaşlılık veya ölüm aylığı bağlananlara ödenen sosyal yardım zammı bakımından ise; artık 4046 sayılı Kanun'un sosyal yardım zammına ilişkin 23. maddesi hükmü değil, sadece 506 sayılı Kanun'un ek 24/L maddesi hükmü uygulanacaktır. 506 sayılı Kanun'un ek 24/L maddesinde sosyal yardım zammı ödemekle yükümlü kuruluşlar açık ve seçik olarak belirlenmiştir. Ve bu yönde hukuksal sorun Oysa Niğde Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin anılan maddede belirtilen yükümlüler kapsamına girip girmediğidir. Davacı Oysa Niğde Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin % 15'in üzerinde % 39,2 oranındaki hissesine Ordu Yardımlaşma Kurumu sahiptir ve bu nedenle davacı şirket, 23.3.1992 tarihinden itibaren 205 sayılı Kanun'la kurulmuş olan OYAK'ın iştirakidir.
Tartışma konusu olan yön, fıkrada ikinci "ve" bağlantısından sonraki bölümde yer alan "müessese ve bağlı ortaklık ve iştirak "sözcüklerinin, sadece, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamına girenlere mi şamil olduğu, yoksa 2. "ve ye kadar olan genel ve katma bütçeli idareler, mahalli idareler döner sermayeli kuruluşlar ile, kanunla ve kanunların verdiği yetkiye istinaden kurulan kuruluşların müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerini de içerip, içermediği yönüdür. Bu son kez anılan kuruluşların dahi, müessese bağlı ortaklık ve iştirakleri mevcuttur. Bu durumda, yasa koyucu bilinçli bir şekilde, bunların hepsini eşitliği sağlama düşüncesiyle aynı kurala tabi tutulmuştur.
Öte yandan, dil bilgisi kurallarına göre cümlenin 2. "ve" bağlantısı baştaki "ve" den sonraki bölümler arasında vazgeçilmez bir bağlantı kurmak için kullanılmıştır. "Veya" sözcüğünün kullanılmasından özenle sakınılmıştır. Bu durumda, kanun öncelikle lafzıyla mer'i olacağına göre artık müessese bağlı ortaklık, iştirak sözcükleri sadece ikinci "ve"den aşağıdaki 233 sayılı kanun hükmünde kararname ye tabi olanlara mahsustur denemez. Bu yorum tarzı Kanun'un lafzına ters düştüğü gibi, Anayasal eşitlik ilkesine de aykırı olur. Bu çevrede davacı A.Ş.'den özelleştirmeden sonra aylık bağlanmasına hak kazanması akabinde ayrılarak 506 sayılı Kanun hükümlerine göre malullük, yaşlılık, ölüm aylığı bağlananlara ödenen sosyal yardım zammından davacı şirket sorumludur.
Mahkemece; özelleştirme uygulamaları sonucu kamu payının % 15'in altına düşmesinden başka ifade ile 23.3.1992 tarihinden sonra kanunla kurulan OYAK'ın 506 sayılı Kanun ek 24/L kapsamında iştiraki olan davacı şirketten aylık bağlanmasına hak kazanması akabinde ayrılarak, kendilerine veya hak sahiplerine malüllük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlananlara ödenen sosyal yardım zammının davaya konu miktara dahil olup olmadığının yöntemince araştırılarak sonucuna göre varlığı halinde bu miktar için davanın reddine hükmedilmesi gerekirken bu yönde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı kurumun bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.12.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.