Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1996/7560
K. 1996/7003
T. 17.9.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
SİGORTALI HİZMETİN TESBİTİ DAVASI
DELİLLERİN DOĞRUDAN TOPLANMASI
GETİRTİLECEK KAYITLAR
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
 
KARAR ÖZETİ : Kurum 'a bildirilmeyen ücret karşılığı çalışmaların tesbiti davaları; kamu düzenine ilişkin olduğundan, deliller doğrudan (re'sen) toplanmalıdır.
Çalışmayla ilgili tüm kayıtlar işyerinden, sigorta müfettişi raporlan ve ekleri Kurum'dan, muhtasar beyannameler ilgili vergi dairelerinden getirtilmeli, ödemelerin davacıyla ilgisi belirlenmeli, işyerinin gerçekte var olup olmadığı saptanmalı, hak düşürücü sürenin geçip geçmediği ve yaşlılık aylığı bağlanması isteği varsa, yararlanma şartlarının varlığı araştırılmalıdır.
(506 s. SSK. m. 60, 79/8)
 
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.6.1983-31.3.1994 tarihleri arasında ücret karşılığı geçen çalışmalarının tesbiti ile 1.5.1994 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
 
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
 
Hükmün, davalılardan SSK. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
 
Davada, sonuç itibariyle 1.6.1983 ile 31.3.1994 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen, ancak Kuruma bildirilmeyen çalışma süresinin tesbiti istenmiştir.
 
Mahkemece, 1.5.1984 ile 31.3.1994 tarihleri arasında geçen çalışma süresinin tesbitine hükmedilmiştir.
 
Bu tür davalar nitelikçe kamu düzenine ilişkin olup, deliller re'sen toplanmalıdır. Davanın 1.6.1983 tarihinde işe girişine dair işe giriş bildirgesinin Kurum'a verilmesinden sonra 1984 yılı 1. dönem sonuna kadar işverence düzenli biçimde Kurum'a bildirimde bulunulmuş, ne varki bundan sonra sadece 1.4.1994 tarihi hesap fişinde davacının işyerinden çıkışı 31.3.1994 olarak bildirilmiştir. Çalışma olgusunun ispatı yönünde öncelikle 1.5.1984 ile 31.3.1994 dönemine ilişkin tüm kayıtları işyerinden, muhtasar beyannameler ilgili vergi dairelerinden celbedilmelidir. Bu çevrede 23.1.1985 tarihli sigorta müfettişi raporu içeriğine nazaran 1984 yılının 5-12. ayları arasındaki (12. ay dahil) dönemde işyeri kayıtlarında saptanmış işçilik ödemelerinin davacıya aidiyeti araştırılmalıdır. Keza, Sosyal Sigortalar Kurumu'nun 12.4.1996 tarihli cevabi yazısında öngörülen 1985/1. ayından itibaren işyeri kayıtlarının incelenmesine ilişkin olarak düzenlenecek sigorta müfettişi raporu ile eki tutanaklar da celbedilmelidir. Öte yandan, 27.12.1984 tarihli işyerinde düzenlenmiş tesbit tutanağında çalışanlar arasında davacının varlığı da saptanmış ise de bu saptama ancak tesbitin yapıldığı tarih itibariyle geçerlidir. Giderek, işyerinin tesbite konu tüm dönemde gerçekten var olup olmadığı da eksiksiz biçimde belirlenmelidir. Tanık olarak, davacı ile birlikte çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler, gerekirse re'sen saptanarak dinlenmelidir. Bu yönde mahkemece dinlenmiş tanıkların şahadetlerinin inandırıcılığının tesbitinde, aynı işyerinde davaya konu dönemde çalışıp çalışmadıkları da işyeri kayıtlarından denetlenmelidir. Giderek, bu tanıklardan Semaha ile davacının aynı işveren aleyhine açtıkları tesbit davalarında birbirleri lehine şahadette bulundukları göz önünde tutulmalı ve mevcut tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Yapılacak bu değerlendirmede yazılı belgelerin aksinin eşdeğer delillerle kanıtlanması gereği göz önünde tutulmalıdır.
 
Ayrıca, tesbite konu dönemde işyeri ortaklarından olan Muharrem'e de yöntemince husumet yöneltilmesi için davacıya önel verilmelidir.
 
Giderek yapılacak bu inceleme sonucu, davacının kesintili çalıştığı saptanırsa, dava tarihi de gözetilerek 506 sayılı Kanun madde 7918'de öngörülen hak düşürücü sürenin geçip geçmediği irdelenmelidir. Keza, yaşlılık aylığından yararlanma şartlarının varlığı da yapılacak bu araştırma sonucuna göre değerlendirilmelidir.
 
Belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
 
O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 17.9.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini