 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/7553
Karar No : 1996/7995
Tarih : 3.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, 53.839.715.-TL. Kurum zararının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Suna M.... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi .
Davacı Kurum, davalının Bağ-Kur sigortalısı olmadığı tarihlerde, Bağ-Kur sigortalısı imiş gibi değişik hastahanelerde yatmak suretiyle tedavi görüp masrafları davacı kuruma ödettirerek kurumu 53.839.715-TL. zarara uğrattığını dolayısıyla kurumun bu zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkeme yetersiz bilirkişi raporlarına dayanarak davayı red etmişse de dosya muhteviyatı ile raporlar arasında bariz farklılıklar bulunmaktadır. Davalı 12.7.1994 tarihli celsede 23.7.1992 tarihinde Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiğini ve bu tarihten sonra Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olduğunu beyan etmiştir. Bu beyan mahkeme ve tarafları bağlayıcı nitelikte olmasına rağmen mahkemece bu beyan üzerinde yeterince durulmamıştır. Yüksek ihtisas Hastahanesince tanzim edilen 14.9.1992 tarihli 33.727.000.-muhteviyatlı fatura bedeli 5.11.1992 tarihinde ödenmiştir. Davalı 23.7.1992 tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olduğuna göre, bu tarihten sonra yapılan giderlerden davacı Bağ-Kur'un sorumlu olamayacağı da hukuksal bir gerçektir.
Her ne kadar davalıya verilen sağlık karnesinin vize başlanğıç tarihi 9.9.1991 ise de, davalının Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği 23.7.1992 tarihinden sonra da bu karneden istifade etmesi düşünülemez. Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği tarihten itibaren de sağlık karnesi geçerliliğini kaybetmiş olur.
Hal böyle olunca davalının 23.7.1992 tarihinden sonra yaptığı giderlerden sorumlu olduğu düşünülmeksizin yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 3.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.