Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1996/10667
K. 1996/10748
T. 16.12.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
SİGORTALI HİZMETİN SAPTANMASI
DELİLLERİN RESEN TOPLANMASI
GETİRTİLECEK KAYITLAR
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
 
KARAR ÖZETİ : Kurum 'a bildirilmeyen ücret karşılığı çalışmaların saptanması davaları, kamu düzenine ilişkin olduğundan deliller resen toplanmalıdır.
Köy koruculuğunda geçen hizmetlerin saptanması davalarında, köy karar defterleri ile yetinilmeyip; Kaymakamlık, köycülük bürosu, zabıta kayıtları, ödeme belgeleri, gelir gider defterleri getirtilmeli, tanık anlatımları, bunlarla denetlenmeli ve hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediği de araştırılmalıdır.
  (506 s. SSK. m. 60, 79/8)
  (442 s. Köy K. m. 19/6, 69, 70)
 
Davacı, davalılardan köy muhtarlığı nezdinde köy korucusu olarak 1.1.1971 tarihinden dava tarihine kadar çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
 
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
 
Hükmün, davalılardan Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi Ihsan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
 
Davacı, 1.1.1971 - 4.9.1995 tarihleri arasında davalı işveren köy muhtarlığı nezdinde geçen ve diğer davalı Kuruma bildirilmemiş bulunan köy koruculuğu niteliğindeki çalışmalarının sigortalı hizmet olduğunun tesbitini istemiştir.
 
Mahkemece, 28.10.1984 - 4.9.1995 tarihleri arasında geçen sürenin sigortalı hizmet olarak tesbiti suretiyle istemin kısmen kabulü yolunda hüküm kurulmuştur.
 
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 79/8. maddesinden kaynaklanan eski hizmetlerin saptanmasına ilişkin bu tür davaların, sözü edilen özellikleri ve kamu düzeniyle ilgili bulunmaları nedeniyle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi gerektiği ve hâkimin görevi gereği gerçeği saptamak yönünden delilleri resen toplamakla yükümlü ve zorunlu olduğu Dairemizin, giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüş ve uygulamalarının da bu doğrultuda bulunduğu açıktır. Böyle olunca da, sözü edilen çalışmaların varlığı, gerçek olup olmadığı, türü, niteliği ve süresi kesin olarak saptanmadan sadece köy karar defterindeki göreve başlama ve ayrılma tarihleri ve süresi anlaşılamayan bazı yıllar için alınan mücerret görevlendirme kararına ve geçmişteki çok uzun yıllara yönelik bulunan istemin bu niteliği itibariyle insan hafızasının o tarihlere kadar uzanamaması olasılığı karşısında keza sadece üç tanığın mücerret ve yetersiz beyanlarına dayanılmak ve dosya içerisindeki, istemin yerel mahkeme kararında yazılı biçimde kabulüne elverişli ve yeterli bulunmayan, kendi aralarında dahi çelişkiler içerisinde olan diğer bilgiler ve belgeler esas alınmak ve buna göre düzenlenmiş bulunan inandırıcı olmaktan uzak mücerret bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş bulunması isabetli sayılamaz.
 
Bu durumda, davacının tesbitini istediği 1.1.1971 - 4.9.1995 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz çalıştığını iddia etmesine karşın, mahkemece kabul görmeyen süreler içerisinde başka işyerlerinde ve işverenler nezdinde çalışmalarının bulunması, yine mahkemece tesbitine karar verilen süreler içerisinde olmak üzere 1986 ve 1988 yıllarında köy karar defterindeki davacıyla ilgili görevlendirme kararının bulunmaması, giderek yine mahkemece kabul gören ve görmeyen süreler içerisinde olmak üzere 30.3.1983 - 30.3.1984, 1.12.1984, 1.12.1985 ve yine 16.4.1984 tarihleri arasında Mehmet isimli ve 20.4.1989 - 20.4.1990 tarihleri arasında da Mustafa isimli kişilerin köy korucusu olarak çalıştıklarının dosya arasında mevcut ve C. Savcılığı kanalıyla getirtilen aynı köy muhtarlığınca düzenlenmiş bulunan 17.11.1995 tarihli listeden açık-seçik anlaşılması karşısında, davacının isteminde nasıl ve ne şekilde samimi ve iyiniyetli kabul edildiğinin ve tanık beyanlarının dahi bu durumda gerçeğe nasıl uygun ve samimi olduğunun kabulü nedenlerinin mahkemece izahsız bırakılmış olması ve anılan bir kısım sürelerin de davacıya mal edilmek suretiyle tesbiti yoluna gidilmesi ve görülen bu açık çelişkinin giderilmemiş bulunması, keza mahkemece, davacının köy korucusu olarak geçen tüm çalışmalarının sorulmasına karşın Pamukova Kaymakamlığı'nın 18.10.1995 tarihli cevabi yazılarında, davacının sadece 1988-1995 tarihleri arasında köy korucusu olarak görev yapmamış olduğunun bildirilmesi nedeniyle, durumun yeniden ve etraflı bir biçimde adı geçen Kaymakamlıktan ve onun aracılığı ile köycülük bürosundan ve ilgili zabıta biriminden soruşturulmadan, noksan cevabi bilgilerle yetinilmesi, yine davacı ve tanıkların hizmetin Köy Korucusu olarak geçtiğini iddia ve beyan etmelerine rağmen, yukarıda sözü geçen 17.11.1995 günlü köy muhtarlığınca düzenlenen listede davacının bir kısım çalışmalarının köy korucusu sıfatıyla ve diğer bir kesim çalışmalarının ise kâhyalık, su bakımı ve su işleri görevlisi olarak geçtiğinin bildirildiği gözetilerek bu çelişkinin dahi giderilmemiş, görülen işin türünün kesin olarak saptanmamış bulunması, yine köy muhtarlığından mahkemece kabul gören dönemlere ilişkin olarak davacıya yapılan ödemelere ait ödeme belgeleri ve gelir gider defterlerindeki kayıtlar getirtilip incelenmemiş bulunması, böylece bu yönler üzerinde yeterince ve gereğince durulmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmuş bulunması isabetsizdir.
 
Diğer taraftan, yukarıda etraflıca açıklanan biçimde yapılacak inceleme ve araştırma sonunda, şayet 1.12.1984 - 1.12.1985 tarihleri arasında Mehmet isimli kişinin çalışmış olduğu, yine 1986 ve 1988 yıllarında da köy karar defterinde davacıyla ilgili bir görevlendirmenin bulunmadığı gözetilerek, bu tarihlerde davacının çalışmalarının bulunmadığının anlaşılması halinde, davacının aynı işyerinde bu tarihlerden sonra çalışmasını sürdürmesinin veya beş yıllık hakdüşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hakdüşürücü sürenin kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği göz önünde tutulmak suretiyle söz konusu çalışmaların geçtiği 1.12.1985 - 31.12.1986 tarihlerini takip eden yılın başından dava tarihine kadar arada Yasada öngörülen 5 yıllık hakdüşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediği yönü üzerinde durulmamış bulunması da keza isabetli kabul edilemez.
 
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
 
O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
 
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 16.12.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini