 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/10455
Karar No : 1996/11191
Tarih : 26.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, davalı Belediye Başkanlığında 25.9.1987-7.1.1996 tarihleri arasında hizmet akdiyle sürekli olarak geçen çalışmaların tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Süleyman Caner tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Davacı, 25.9.1987-7.1.1992 tarihleri arasında davalı Keçiören Belediyesi'nde "Usta Öğretici" olarak hizmet akdiyle çalıştığının tesbitini istemiş, mahkemece; davacı ile davalı işveren Keçiören Belediyesi arasındaki ilişkinin hizmet sözleşmesi niteliğinde olmadığı, davacının; 657 sayılı Yasa'nın 4-c maddesi uyarınca iş sayılmayan personel statüsünde bulunduğu ve buna göre davacının 5 sayılı Yasa'nın 2. maddesindeki nitelikleri taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmelidir.
1580 sayılı Belediye Yasası'nın 15. maddesinin 72. fıkrası Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü'nün hazırlanıp 21.5.1977 gün ve 15943 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı kurumlarında sözleşmeli veya ders görevi ile görevlendirilecek uzman ve usta öğreticiler hakkında yönetmeliğin 5 ve 6. maddelerine dayanılarak, Keçiören Belediye Eğitim Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü'ne bağlı kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılmak üzere, Keçiören Belediye Encümeninin 25.9.1987 gün ve 1866 sayılı kararı ile işe alınan davacının; dava edilen dönemde bu işyerinde çalıştığı ve kendisinden sigorta primi kesilmediği dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın istihdam şekilleri başlıklı 4. maddesinde, kamu hizmetlerinin; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtildikten sonra; memur, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçinin tarifleri yapılmıştır. Mahkemenin red kararına dayanak yapılan anılan yasanın 4-c maddesi geçici personelle ilgili olup, davacı ile davalı işveren arasındaki ilişkinin; bu madde ile belirlenen atama statüsüne uygun olmayıp Borçlar Kanunu'nun 313. maddesinde tanımlanan hizmet sözleşmesi niteliğinde olduğunun kabulünde zorunluluk vardır.
İşverenin; hizmetinde çalışanların işe girişlerini kuruma bildirip çalışılan günlerin primlerini yatırması yasal bir zorunluluktur. Davacının hizmetlerinin kuruma bildirilmediği dikkate alındığında onun sosyal güvenlik hakkından yoksun bırakıldığı çekişmesizdir. Sosyal güvenlik; ekonomik yönden güçsüz olan çalışanların, her türlü sosyal tehlikeye karşı işgücünü korumak ve ekonomik ve sosyal yönlerden geleceklerini teminat altına almaya yönelik teşkilatlı ve mecburi sigorta birliğidir ki, bu bir anayasal haktır. Açıklanan nedenlerle davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.