 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/10180
Karar No : 1996/10181
Tarih : 26.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, aylık tahsis işlemini iptal eden Kurum işleminin iptaliyle, aylığın kesildiği tarihten itibaren aylıkların ödenmesine devam edilmesi gerektiğinin tesbitiyle sataşmanın önlenmeline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi R.Ruh Kırbaş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı Federal Almanyadaki işinden ayrılarak yurda kesin dönüş yapıp yurt dışındaki çalışlarını 3201 sayılı yasa uyarınca borçlandığını, talebi üzerine Kurumca kendisine yaşlılık aylığı bağlandığını, bilahare Kurum'un Almanya'dan işsizlik sigortası aylığı aldığının tesbit edilmesi nedeniyle yurda kesin dönüş yapmadığı ileri sürülerek aylığının kesildiğini iddia etmiş yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına aylığın kesilme tarihinden sonra ödenmeyen aylıklarının da ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Ayrıca 2147 sayılı yasaya göre yaptığı borçlanmanın aylık bağlanmaya yettiğini öne sürmüştür.
Davalı Kurum ise davacının Federal Almanya'dan işsizlik sigortası aylığı aldığını, yurda kesin dönüş yapmadığını öne sürmüş davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kesin, dönüş tarihini de kapsayacak şekilde Almanya'dan işsizlik sigortası aylığı alan kimsenin kesin dönüş yapmış sayılabilip sayılamayacağı, gerçekten davacının yurda kesin dönüş yapıp yapmadığı noktası üzerinde toplanmaktadır.
Öncelikle kesin dönüşün saptanması bakımından davacının pasaportunun aslı celbedilerek incelenmeli, gerekliğinde yurda giriş tarihleri giriş yapılar, gümrük kapılarından sorulmalı, davacının işsizlik sigortası aylığı almasına rağmen kesin dönüş iddiasının dayanakları araştırılıp açıklığı kavuşturulmalı ve deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak sonuç uyarınca karar verilmelidir. öte yandan; işsizlik sigortasından aylık almak her zaman sigortalının yurda kesin dönüş yapmadığı anlamına, gelmez.
Kuşkusuz sonuca gidilirken şu husus üzerinde önemli durulmalıdır. Bilindiği gibi 3201 sayılı yaşanır. 3'ncü maddesine göre yurt dışında geçen çalışmaların borçlanılabilmesi için yurda kesin dönüş yapmak şarttır. Yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda davacının şayet borçlanma tarihinde yurda kesin dönüş yaptığı sonucuna varıldığı taktirde dava şimdiki gibi kabul edilecektir. Kesin dönüşten sonra Almanya'ya yeniden giriş yapmak aylığın iptalini gerektirmez.
Öte yandan Kurum davacıya 2147 ve 3201 sayılı kanunlar gereğince yapılan borçlanmaya dayanarak aylık bağlamış bu aylığı bilahare iptal etmiştir. İlk aylık bağlandığı tarihte 3201 sayılı yasaya göre borçlanılan süre dışlandığı taktirde diğer çalışmaların toplamı aylık bağlamaya yetmektedir. Bilindiği gibi 2147 sayılı yasaya göre borçlanmanın geçerliliği için yurda kesin dönüş yapma koşul değildir. O itibarla şayet davacının yurda kesin dönüş yapmadığı anlaşıldığı taktirde 3201 sayılı yasayla yapılan borçlanmanın bağlanan aylığa yansıyan kısmı iptal edilmeli diğer kısım ayakta bırakılmalıdır.
Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmiş olması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.11.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.