 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/9804
Karar no : 1995/9887
Tarih : 21.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· TESBİT
· YAŞLILIK ALIĞI BAĞLANMASI
· BAĞ-KUR
· SİGORTALININ DOĞUM TARİHİNİN TASHİH GÖRMÜŞ OLMASI
Davacı, 6.2.1995 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakim, Neslihan Sever tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtla, okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, Bağ-Kur'un temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince 1479 sayılı Kanunun 66. maddesi hükmüne göre, malullük yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümleri, uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının, "bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri esas tutulur. Dava konusu olayda davacının aslı 5.11.1940 olan doğum tarihinin Bağ-Kur kapsamında ilk defa çalışmaya başladığı tarih bulunan 1.10.1972 tarihinden öne Karabük Asliye Hukuk Mahkemesinin 9.3.1959 tarihli ilamı ile 5.11.1939 olarak tashih gördüğü dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davacıya yaşlılık sigortasına ilişkin yaşla ilgili hükümleri, uygulanmasında, tashih görmüş doğum tarihi olan 5.11.1939 tarihi esas alınmalıdır. Kaldı ki, ister doğum tarihinin düzeltilmesi, ister nüfus kütüğündeki kaydın düzeltilmesi biçiminde olsun, sigortalının bu Kanun kapsamına girmesinden sonra alınmış olsa dahi kesinleşmiş mahkeme ilamları, bu kimselerin yaşlarının belirlenmesinde esas tutulmalıdır.
Giderek 1479 sayılı Kanunun 35. maddesinde, yaşlılık sigortasından tahsis için yaş dışında öngörülen diğer yasal koşulların da davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediği yöntemince araştırılıp irdelenmelidir.
Mahkemece belirtilen maddi ve hukuki esaslar gözönünde tutulmadan yazılı biçimde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.