Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1995/9154
K. 1995/9204
T. 2.11.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
BAĞ-KUR SİGORTALILIĞININ İPTALİ
SİGORTALILIĞIN ARAŞTIRILMASI YÖNTEMİ
    (İptaldeki gerçek amaç)
 
KARAR ÖZETİ Sosyal Sigortalar Kurumu'na tabi olduğu iddia edilen Bağ-Kur sigortalısının; vergi, meslek odası, dernek ve Bağ-Kur kayıtları devam ederken, beyanname vermemesi ve vergi ödememesi kendi nam ve hesabına çalışmadığını ispata yeterli değildir.
 
Zorunlu tescilli Bağ-Kur sigortalısının, kendi nam ve hesabına sürdürdüğü uzun süreli işe uygun olmayacak şekildeki, kısa süreli inşaat işçiliğiyle ilgili işe giriş bildirgesi ve prim ödemesi de Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan emekli olmayı amaçladığını gösterdiğinden, Bağ-Kur sigortalılığının iptali uygun değildir.
 
(1479 s. Bağ-Kur K. m. 24, 25, 26)
(506 s. SSK. m. 2, 3/1-f.k, 60)
(2829 s. HBK. m. 8/1)
 
Davacı, murisleri Hamit'in 4.4.1991 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar verilmesini istemiştir.
 
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
 
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
 
Davacıların murisleri Hamit'in, 1.1.1960-31.8.1962 tarihleri arasında Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi hizmeti bulunduğu, 1971 tarihinden 1991 tarihine kadar zahire alım satımı, tornacılık, kamyon taşımacılığı gibi işlerde kendi nam ve hesabına çalışmasından ötürü Bağ-Kur'a tescilli zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğu, Bağ-Kur'daki kaydı ile meslek odası kaydı ve kamyon işletmeciliğinden vergi mükellefiyetinin devam ettiği, ancak 4.4.1991 tarihinde H   A.Ş. işvereni tarafından Marmaris Liman işletmesi Bina ve Yardımcı Tesisatın İnşaatında çalışmaya başladığına ilişkin bir işe giriş bildirgesi verildiği ve buradan 176 gün prim ödediği, 1.10.1991-30.4.1992 döneminde de aynı işverenin inşaat makinaları hafriyat ve nakliyat işinde çalıştığının bildirildiği ve primlerin ödendiği, Hamit 26.5.1992 tarihinde ölünce davacıların 4.4.1991-30.4.1992 dönemine ilişkin sigorta kayıtları ve prim ödemelerine istinaden, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan ölüm aylığı bağlanmasını sağlamak için işbu davayı açarak, 4.4.1991-26.5.1992 dönemine ilişkin Bağ-Kur sigortalılığının iptalini istedikleri, mahkemenin davayı kabul ettiği, hükmü, davalı Bağ-Kur'un temyiz ettiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
 
Hamit, 26.5.1992 tarihinde öldüğüne göre, 2829 sayılı Kanunun 8/2. maddesi uyarınca hak sahiplerine müteveffanın hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olacağı Kurumca kendi mevzuatına göre aylık bağlanabileceğinden davacıların bu sonuca ulaşmak amacıyla işbu tesbit davasını açmakta hukuki yararları var ise de, muris Hamit 1971 'den bu yana zorunlu Bağ-Kur sigortalısıdır. Bağ-Kur'daki kaydı devam ettiği gibi bu sigortalılığın dayanaklarından olan vergi mükellefiyeti ve meslek odası kaydı da devam etmektedir. Vergi Dairesi tarafından 21    173 plakalı kamyon faaliyetinin sürdürüldüğü de bildirilmiştir. Nakliyecilikten dolayı vergi mükellefiyeti 1 .7.1986'da tesis edileliden beri vergi dairesine herhangi bir gelir bildirilmediği, hatta 1986-1987 döneminde re'sen tarh ve tahakkuk ettirilen vergi borçlarını da ödemediği, 5.5.1995 ve 22.8.1995 tarihli Defterdarlık yazılarında ifade edilmiştir. Davacılar Hamit'in 4.4.1991 tarihine kadar Bağ-Kur'lu olduğunu kendileri de kabul ettiklerine göre, adı geçenin Bağ-Kur'lu olmasına rağmen vergi idaresine beyanname vermediği, vergi ödemediği, vergi kaçakçılığı yaptığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Bağ-Kur'lu olmadığının tesbit edilmesi istenilen 4.4.1991-30.4.1992 döneminde muhtasar beyanname vermemiş ve vergi ödememiş olması, bu dönemde kendi nam ve hesabına çalışmadığını kanıtlamaz. Aksine, Hamid'in 4.4.1991 'den öncesinde olduğu gibi, sonrasında da kazancını vergi idaresinden sakladığını gösterir.
 
Hamid'in, 4.4.1991-30.4.1992'de H   A.Ş. tarafından sigortalı gösterilmesi kendisini hemen sigortalı yapmaz. 506 sayılı Kanun m. 2 ve 3/l-F,K ve Bağ-Kur Kanunu m. 24/1-2 çevresinde durumun araştırılması gerekir.
 
Hamid'in 4.4.1991'den önce Bağ-Kur sigortalısı olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığına göre, Bağ-Kur sigortalılığının terk edildiğinin kanıtlanması gerekir. Sosyal sigorta kayıtları, tek başına bunu kanıtlamaz. Hamid'in kendi nam ve hesabına çalışmasını bıraktığı sabit olmalıdır. Vergi, dernek, Bağ-Kur kayıtları devam etmektedir. Vergi mükellefiyetinin tesisine esas olan 21    173 plakalı kamyon faaliyetinin devam ettiği ve vergi kaçaklarının bile ödenmediği bildirilmiştir. Bu durumda, davacıların murislerinin anılan dönemde Bağ-Kur'lu olduklarına ilişik delil ve karineler etkisini sürdürmektedir. Öte yandan, davacı vekili 20.12.1994 tarihli oturumda "Başka delil ibraz etmeyeceği, tanık listesi vermeyeceğiz" demiştir. Bu durumda ekonomik yaşamını o dönemde kendi nam ve hesabına çalışarak Bağ-Kur'lu olarak sürdürdüğü konusundaki delil ve karinelerin aksi kanıtlanmış sayılamaz.
 
Öte yandan, 4.4.1991'den önce, nakliyeci, zahireci, tornacı olan bir kişinin, o tarihten sonra Marmaris'te liman işletmesi binası inşaatında, inşaat işçisi olarak çalıştığının Sosyal Sigortalar Kurumu'na bildirilmesi inandırıcı görülmediği gibi bir an için öyle kabul edilse bile kamyon işletmeciliği devam ettiğine göre hizmet aktine dayandığı tarz edilen çalışmanın, 506 sayılı Kanun m. 3/1-F, K ve Bağ-Kur K. m. 24/1 -2 gereğince 506 sayılı Kanuna tabi sigortalı bir çalışma sayılması olanaksızdır.
 
Hal böyle olunca, müteveffa Hamid'in sağlığında kurumlar arasındaki aylık farkından ötürü 2829 sayılı Kanun m. 8/1 'e göre Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan emekli olmayı amaçladığı, oradaki sürelerin oluşmasından önce ölünce hak sahiplerinin de Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan ölüm aylığı alabilmek için Bağ-Kur kaydının terkinini istedikleri sonucuna varılmaktadır.
 
İşbu fiili ve hukuki gerekçeler gözetilmeden davanın reddi yerine kabulü yolunda hüküm kurulması isabetsizdir.
 
O halde, davalı Kurumun temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
 
SONUÇ Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 2.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini