 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1995/7796
K. 1995/8681
T. 23.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İŞ KAZASININ TESBİTİ
OLAYIN OLUŞ ŞEKLİ
KARAR ÖZETİ İşveren vekili durumunda olan ve işverenin her türlü işlerini takiple görevlendiren kimsenin, olay günü izinli olmayıp. görevli olduğunun saptanması halinde, uğradığı trafik kazasının iş kazası olarak kabulü gerekir.
(506 s. SSK. m. 14)
Davacı, Faruk'un ölümü ile sonuçlanan kazanın iş kazası olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Davacı Meryem vekili, müvekkilesinin murisi ve eşi Faruk'un davalılardan B Giyim Sanayi Limited Şirketi işyerinde çalışmakta iken, 28.9.1993 günü işyerine ait ve Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1993/919 esas sayılı davasına görevli gitmekte iken, trafik kazasına uğradığını belirterek olayın iş kazası olduğunun tesbitini istemiştir. Dosya içeriğine göre, sigortalı Faruk'un davalı işverene ait işyerinde 1.7.1993 tarihinden itibaren hizmet akti ile çalışmaya başladığı, işyerinde işveren vekili, görevli müdür gibi hizmette bulunduğu, ayrıca işverenin harici işlerini, adliyedeki işlerini de takip ettiği, olay günü işveren Ferudun'la birlikte aynı araçla Sıhhiye'deki adliye yakınına geldikleri, adliye tarafına, caddenin bir tarafından diğer tarafına birlikte geçerlerken, sigortalının trafik kazası sonucu öldüğü, olayın 28.9.1993 günü saat 9'da meydana geldiği, trafik olay zaptının, da bunu doğruladığı anlaşılmaktadır. Davalı işveren, sigortalının olay günü kendisi ile birlikte adliyeye gelmek için araca bindiğini, esas amacının kızının düğünü için kredi almak olduğunu ve görevli bulunmadığını savunmuştur. Dosyada bulunan sigorta müfettişinin raporu ve düzenlediği tutanağa göre, olayın iş kazası olduğu sonucuna varıldığı, diğer sigorta müfettişi ise, düzenlediği rapor ve eki tutanağa göre sigortalının kızının düğünü için kredi alma maksadıyla işverenle birlikte gittiği sonucuna vararak, iş kazası olmadığını bildirmiştir. Yine dosya içeriğine göre, duruşmada dinlenen davacı ve davalı tanıkları sigortalının işveren Ferudun'la aynı araçta Ankara Adliyesi'ne doğru birlikte gittiklerini bildirmişler, bunlardan davalı tanıkları Faruk'un kızının düğünü için kredi alma konusu olduğunu, onun için birlikte gitmiş olabileceğini belirtmişlerdir. Ancak, şahit ifadelerinden, kredi alınacak bankanın Yenimahalle'de olduğu ve öğleden sonra bu kredi için görüşüleceği anlaşılmaktadır. Sigortalı, olay günü izinli değildir. Bilakis görevlidir. Öğleden sonra Yenimahalle'deki bankadan kredi alınacak bir iş için gereksiz olarak işverenle sigortalının Ankara Adliyesi'ne, Sıhhiye'ye gelmesi düşünülemez. İşveren vekili durumunda olan kıymetli bir elamanın, hiçbir görevi yoksa adliyeye götürülmesi, sigortalının işverenin her türlü dahili ve harici işlerine baktığı gözönünde tutulduğunda, olay günü görevli olduğunun kabulü zorunludur. Normal iş kuralları ve hayatın akış seyri de sigortalının görevli olduğu sonucunu gösterir. Bu itibarla olayın, 506 sayılı Kanunun 11. maddesine göre iş kazası olarak kabulü gerekirken, yazılı düşüncelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.