Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/7608
Karar no : 1995/7400
Tarih : 26.09.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
    DAVA : Davacı, iş kazasında ölen sigortalı işçinin haksahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
    Hüküm, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nesliha Sever tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
 
    KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacı Kurumun rücu alacağının tavanını teşkil eden miktarın belirlenmesinde; zararın tesbiti aşamasında sigortalının zararlandırıcı sigorta olayının vukuu tarihindeki kazancının 13.12.1990 günlü tutanağa göre yürürlükteki asgari ücret üzerinde bulunması karşısında hüküm tarihinden (12.4.1995) önce yürürlüğe giren tüm asgari ücretlerin de aynı oranda artırımlı olarak alınması gerekirken aynen alınması suretiyle tavanı teşkil eden miktarın eksik tesbiti isabetsizdir.
    3- Hak sahibi erkek çocuk Mustafa 1.1.1979 doğumlu olup destekten yararlanma süresinin fiili durum araştırılarak orta öğrenimde bulunup bulunmamasına göre, belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile bu sürenin 18 yaşla sınırlı tutulması yerinde değildir.
    4- Hak sahibi kız çocukların destekten yararlanma süreleri evlenmelerinin üstün olasılık dahilinde bulunduğu yaşa göre belirlenirki, bu yaş kural olarak köylerde 18 kentlerde 22'dir. Dava  konusu olayda hak sahibi kız çocukların köyde yaşamaları karşısında destekten yararlanma sürelerinin 18 yaşa göre belirlenmesi gerekir. Ne var ki, gerçeğin varsayımlara üstünlüğü ilkesi gereğince 1975 doğumlu hak sahibi Sine yönünden destekten yararlanma süresi fiili duruma göre saptanmalıdır.
    5- Faiz başlangıç tarihlerinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun madde 389 uyarınca hüküm fıkrasında infazda tereddüte yer bırakmıyacak açıklıkta belirtilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
 
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini