Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1995/3940
K. 1995/5622
T. 20.6.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
MESLEK HASTALIĞI MALÜLİYETİ
YÜKÜMLÜLÜK SÜRESİ
DEĞİŞİK IŞYERLERİ
MÜTERAFİK İLLİYET
 
KARAR ÖZETİ: Meslek hastalığı sonucu malt2l kalan sigortalının malüliyet oram, gelir bağlanmasını gerektirecek ağırlıkta değilken; yıllar sonra, gelir bağlanmasını gerektirecek orana yükselirse, eski işten fiilen ayrılma zamanı ile hastalığın meydana çıkması arasında, SSSİT'de, o hastalık için belirlenen yükümlülük süresinden daha uzun bir süre geçmemiş olmalıdır.
Bu süre içerisinde değişik işyerlerinde çalışmışsa, her işyerinin müterafik kusuru belirlenmelidir.
İşyerinden ayrılmadan önceki çalışmaları nedeniyle oluşacak kaçınılmaz malüliyet payı ile hekim tavsiyesine uyup uymamak  hastalığı hızlandırıcı işlerde sigortalı veya sigortasız olarak çalışmış olmak gibi işverenle ilgili olmayan etkenlerin yol açtığı malüliyet payları toplamı meslekte kazama gücü kaybından düşülerek, kalan kazanma gücü kaybı oranına göre işverenin kusuru belirlenmeli ve bu kusur oranı rücu tazminatının hesabında esas alınmalıdır.
 
(5O6 s. SSK. m. 26,28,38,53, geçici m. 16)
[SSİT.-7/4496 s. (26.5. 1972 Ta.) m. 64/son]
 
 
Meslek hastalığı sonucu malül kalan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
 
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26/1. maddesi olup; dava, sigortalıya meslek hastalığı sonucu % 28 meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre bağlanan gelirlerin peşin değerinin tahsili istemine ilişkindir.
 
Sigortalı Mehmet'in; davalıya ait işyerinde 12.8.1974 ile 7.11.1974 tarihleri arasında Emanet işleri Uygulama Dairesinde düz işçi, 1980 yılında savunma sekreterliğinde muhafız olarak 166 gün, 1981-1982-1983 yıllarında da toplam 657 gün çelikhanede dökümcü olarak çalıştığı, işyerinden 1983 yılında ayrılması akabinde bir yıl cezaevinde kaldığı, 6.12.1983 tarihinde kendisinde % 8,1 oranında C 5 Mesleki KOAH saptandığı, 28.10.1992 tarihinde meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 28'e yükselmesi üzerine sigortalıya meslek hastalıkları sigortası kolundan gelir bağlandığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
 
Öncelikle, sigortalıdaki hastalık ile çalışılan işyeri ve oradaki çalışma koşulları arasındaki uygun neden-sonuç bağının varlığı SSSİT ve buna ek liste çevresinde ve gereğinde ehil bilirkişiden mütalaa alınmak suretiyle belirlenmelidir. Giderek eski işten fiilen ayrılma zamanı ile hastalığın meydana çıkması arasında o hastalık için SSSİT'de belirlenen yükümlülük süresinden daha uzun bir sürenin de geçmemiş olması yönü gözönünde tutulmalıdır.
 
Yapılacak araştırma sonucu olumlu sonuca varılması halinde, meslek hastalığının sigortalının ayrı zamanlarda değişik işverenlere ait işyerlerinde çalışmasından doğması ve ilerlemesi halinde bu işverenler arasında Borçlar Kanununda öngörülen dayanışmalı sorumluluk ilkelerinin uygulanması mümkün olmayacağından müterafik illiyet paylarının belirlenmesi gerekir.
 
Dava konusu olayda sigortalıda saptanan C 5 Mesleki KOAH hastalığı, işyerinden ayrılmadan önce meydana çıkmıştır ve 6.12.1983 tarihinde % 8,1 oranında meslekte kazanma gücü kaybına neden olmuştur ve bu haliyle gelir bağlanmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı doğaldır.
 
Ne varki, işten ayrıldıktan 9 yıl sonra meslekte kazanma gücü kaybı aylık bağlanmasını gerektirir bir ağırlığa ulaşmıştır. Böyle hallerde, meslekte kazanma gücü kaybı oranın oluşmasında işte çalışırken saptanan meslek hastalığının payı öngörülebilir ise de, işyerinden ayrıldıktan sonraki zamanda, sigortalının meslekte kazanma gücü kaybını gerektirebilecek, ya da hızlandırabilecek, kimi işlerde çalışması ya da sigortalının 506 sayılı Kanun m.17 çevresinde hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması, tedavinin kabul edilmemesi gibi olgular da etkili olabilir. Diğer bir deyimle müterafik illiyet ve kusur sözkonusu edilebilir. Bu nedenle, sigortalının işyerinden ayrıldıktan sonra zaman diliminde kişisel yaşantısı ve iş hayatının mahkemece araştırılması ve bu gibi müterafik illiyet kusur paylarının belirlenmesi gereklidir. Giderek her ne kadar Sosyal Sigortalar Kurumu'nun cevabi yazısında sigortalının Erdemir'den 15.4.1983 tarihin de ayrılmasından sonra sigortalı çalışmasının bulunmadığı bildirilmiş ise de Kurum'a bildirilmeden kaçak çalıştırılması mümkün bulunduğundan bu konuda gerekirse sigortalı Mehmet isticvap edilerek işten çıkış tarihinden, meslek hastalığı sonucu % 28 oranında meslekte kazanma gücü kaybının saptandığı 28.10.1992 tarihleri arasında çalıştığı işyerleri konuşunda beyanı alınmalıdır.
 
Meslek hastalığının giderek artan ve meslekte kazanma gücü oranı kaybına yol açan bir karakteri var ise de, sigortalı işyerinden ayrılmakla işyerinin zararlandırıcı etkenlerinden de uzaklaşmış olacağından, sonuçta, işyeri arasındaki nedensellik bağının ve başka nedenlerin rolü olup olmadığının inandırıcı ve hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde ve ilim ve fenne uygun bir şekilde saptanması zorunludur. Öte yandan, işyerinden ayrılma tarihi ile kazanma gücü kaybının tesbiti tarihi arasında geçen zamana göre meslek hastalığının, tıp ilmine göre ulaşılabileceği seviye makül ve ilim ve fenne uygun görülemiyorsa, özellikle öteki etkenlerin katkısı gözönünde tutulmalıdır. Değişik etkenlerin sonuçtaki meslekte kazanma gücü kaybındaki paylarına göre sorumlular saptanmalıdır. işyerinden ayrılmadan önceki çalışmaları nedeniyle oluşacak kaçınılmaz malüliyet payı ile varsa işverenle ilgili olmayan etkenlerin yol açtığı malüliyet payları toplamı meslekte kazanma gücü kaybından düşülerek kalan kazanma gücü kaybı oranına göre işverenin kusuru belirlenmeli ve bu kusur oranı, rücu tazminatının hesabında esas alınmalıdır.
İşbu fiili ve hukuki gerçekler gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
 
0 halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
 
S o n u ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA), sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacı avukatı yararına takdir edilen 6.000.000.- lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, 20.6.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini