Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1995/3715
K. 1995/4022
T. 25.4.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • RÜCU ALACAĞI DAVALARI
  • İŞVEREN-TAŞERON İLİŞKİSİ
  • YERALTI İŞÇİSİNİN AKTİFDÖNEMİ
  • BİRLEŞTİRİLEN DAVALARDA AVUKATLIK ÜCRETİ
 
KARAR ÖZETİ: Rücu alacağı davalarında; işveren, taşeron çalıştırıyorsa; işverenin, ölen sigortalının, ocak çavuşunun ve taşeronun birbirleriyle olan hukuki ilişkileri ortaya konmalı, bilirkişi incelemesinde, bütün bu kişilere ait kusur oranları belirlenmelidir.
Asıl işveren, taşeronun çalıştırdığı işçinin uğradığı maddi ve manevi zarardan da sorumludur.
Manevi tazminat davalarınçla,tüm kusurun sigortaltda bulunmaması halinde, işveren kusurlu olmasa dahi sorumludur. Ancak hakkaniyet ölçüsünde indirim gereklidir.
İş göremezlik davalarında da sigortalının kusuru ve zararlandirıcı olayda yabancı etkenler varsa indirim gereklidir.
Aktif dönem zararının hesabında hüküm tarihinden öndeki son asgari ücret artışı nazara alınmalıdır.
Aktif dönem zararı yeraltı işçisi için de 60 yaşı ikmal ettiği tarihe göre belirlenir. Ancak, 50 yaşın ikmalinden sonra yerüstünde asgari ücretle çalışmış kabul edilir.
Müddeabih dayanışmalı sorumluluk esasına göre talep edilmişse, birleştirilen dosyalarda, tekavukatlık parasına hükmolunur.
(5O6 s. SSK. m. 26)
(1475 s. İş K.m.1)
(1136 s. Av. K. m. 169)
 
Davacı, işkazasında malül kalan Sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranıları Kurum zararının rücuan ödemesini, diğer davacı Adil ise 10.000.000 TL. maddi, 20.000.000 TL. manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden isteğin kısmen kabulüne, diğer davacı Adil yönünden davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ve davalılardan B..... Madencilik Koll. Şti. ve Zülfikar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
1- Davacı Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından davalılar Şükrü, B.....Madencilik Koll. Şirketi, Hamit ve İsmail hakkında açılan davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. Bu madde gereğince davalıların rücu alacağından sorumlulukları maddede öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür. Hükme esas kılınan 26.11.1993 tarihli kusur raporunda, zararlandırıcı sigorta olayının vukuunda davalılardan ocak çavuşu Şükrü'ye % 25, sigortalıya % 25 oranında kusur verilmiş; % 50 oranında da kaçınılmazlığın etken olduğu öngörülmüştür. Zararlandırıcı sigorta olayı; kömür ocağında kazı vardiyası sırasında, kazmacı sigortalının dinlenme anında 3,5 m. ötede dururken, tavandan 20 kg.lık bir kil parçasının düşmesi biçiminde vuku bulmuştur. Kömür kazısı yapılan bacada birkaç gündür tahkimat yapılmayarak 10 m.'ye yakın kısmının tahkimatsız bırakıldığı, damar üzerinden tavan taşının altındaki kalınlığı 30 cm'ye kadar artan yalancı tavan kilinin düşürülmediği, tahkimat ve kavlak kontrolünün kazı ekibinin insiyatifine bırakıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda, ocak idaresince malzeme bulundurulması yeterli olmayıp usta tahkimat ekibi teşekkül ettirilmemesi, denetim mekanizmasının yetersiz bulunduğunun anlaşılması karşısında belirtilen nedenlerle davalılardan işveren sıfatını haiz bulunanlara da münasip oranda kusur verilmelidir. öte yandan, ocak çavuşu Şükrü dışındaki davalılardan sigortalı arasındaki hukuki ilişkinin niteliği özellikle 6    Madencilik Kollektif Şirketi ile Hamit ve İsmail arasında asıl işveren, taşeron ilişkisi bulunup bulunmadığı yöntemınce araştırılmalıdır. Bundan sonra işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişi heyeti marifetiyle yukarıda öngörülen esaslar ve saptanacak olgular da gözönünde tutulmak suretiyle kusur oran ve aidiyet konusunda yeniden kusur incelemesi yaptırılıp değerlendirdilerek sonucuna göre hüküm verilmelidir.
2- Kabule göre de; 506 sayılı Kanunun 26. maddesi hükmü çevresinde işverenin sorumluluğu, ancak maddede sayılan belli eylem ve davranışlarla sınırlı olup, bunlar işverenin kasdı işverenin işçilerin sağlığını koruma ve iş-güvenliği ild ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ile işverenin suç sayılır eyleminden ibaret bulunmasına rağmen davalılardan çavuş Şükrü'nün kusurundan davalı şirketin istihdam eden sıfatıyla sorumlu tutulması keza yerinde değildir.
3- Sigortalı Adil tarafından; 6    Kollektif Şirketi, Mehmet, Zülfikar, Hamit aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının incelenmesine gelince;
Sigortalı Adil'in manevi tazminat istemi yönünden; zararı husule getiren işyeri tehlikesinden işveren, kanun gereğince sorumlu olup tüm kusurun sigortalıda bulunmaması koşuluyla işveren kusurlu bulunmasa bile manevi zarardan sorumlu tutulmalıdır. Ancak, hükmolunacak manevi tazminattan bu nedenle hakkaniyetin gerektiği Ölçüde indirim yapılması gereği gözönünde bulundurulmalıdır. Giderek kusur durumu yanında tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile sigortalıda oluşan beden gücü kaybı oranı da nazara alınmalıdır.
Sigortalı tarafından işveren aleyhine açılan işgöremezlik tazminatı davasında da; işveren aynı şekilde işyeri tehlikelerinin gerçekleşmesinden doğan zarardan ötürü işçisine karşı sorumludur. Ne varki, sigortalının kusurundan sorumlu olacağı gibi, zararlandırıcı olayın yabancı etkenler sonucu olması halinde hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde indirim yapılması gerekir. Giderek zararlandırıcı olayın çalıştırdığı adamın eylemi sonucu olması halinde de yine işveren maddi ve manevi tazminattan sorumludur. Öte yandan, taşeronun çalıştırdığı işçinin uğradığı maddi ve manevi zarardan asıl işverenin de iş Kanununun 1. maddesi hükmüne göre sorumlu olduğu esası da gözönünde tutulmalıdır.
Mahkemece yukarıda öngörülen esaslar çevresinde ve yaptırılacak kusur incelemesi sonucuna göre birleştirilen tazminat davası hakkında hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçelerle ve eksik inceleme ile istemin reddi yolunda karar verilmesi yerinde değildir.
4- Kurum'un rücu alacağının tavanın teşkil eden miktarın giderek maddi tazminat miktarının belirlenmesinde;
a) Sigortalının bilinen aktif dönem zararının tesbitinde rapor tarihinden  sonra ancak hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 1.8.1993 tarihli asgari ücret artışının gözönünde bulundurulmaması isabetsizdir.
b) Sigortalı yeraltı işçisi olsa dahi, aktif dönem zararının 60 yaşı ikmal. ettiği tarihe göre belirlenmesi giderek 50 yaşın ikmalinden itibaren yer üstünde asgari ücretle çalışacağının kabulü gerekirken bu sürenin 50 yaşla sınırlı tutulması yerinde değildir.
c) Bilinmeyen dönemde arttırım ve iskontolama işleminin yıllara göre yapılması gerekirken arttırım katsayı, iskontolamanın ortalama yöntemiyle yapılması keza hatalıdır.
Giderek sigortalı tarafından açılıp ana dosya ile birleştirilen işgöremezlik tazminatı davası yönünden saptanacak maddi zarardan karar tarihi itibariyle sigortalıya Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından bağlanan tüm gelir peşin değeri indirilmek suretiyle karşılanmamış maddi tazminat miktarı belirlenmelidir.
5- Kabule göre de; gerek ana dosya, gerekse birleştirilen dava dosyası bakımından aynı müddeabihin dayanışmalı sorumluluk esasına göre talep edilmesi karşısında reddedilen miktar yönünden avukatla temsil olunan davalılar lehine tek avukatlık parasına hükmolunması gerekirken yazılı biçimde ayrı ayrı avukatlık parasına tıükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 0 halde, temyiz edenlerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), bozmanın niteliğine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.4.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini