 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1994/3326
K. 1994/8217
T. 26.4.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILIK
ZORUNLU SİGORTALILIK
SİGORTALILIKLARIN ÇAKIŞMASI
KARAR ÖZETİ : İsteğe bağlı sigortalılığın ön koşulu, zorunlu sigortaya tabi olunmamasıdır. Zorunlu sigortalılık niteliği devam eden kişi, isteğe bağlı sigortalılıktan yararlanamayacağı için, vergi kaydının varlığı kendi nam ve hesabına çalışmanın karinesi olduğundan, davacının göstereceği delillerin incelenmesi sonunda, her iki sigortalılığın çatışması durumunda, isteğe bağlı sigorta geçerli sayılamaz. Bağ-Kur zorunlu sigortalılığı geçerlidir.
(506 s. SSK. m. 85)
(1479 s. Bağ-Kur K. m. 24, 25, 26)
Davacı, kendi nam ve hesabına çalışmasına 30.6.1989 tarihinde son verdiğinden bahisle, 1.7.1989 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun çevresindeki isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Sosyal Sigortalar Kurumu avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı; sonuç itibariyle, kendi nam ve hesabına çalışmasına, 30.6.1989 tarihinde son verdiğinden bahisle 1.7.1989 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun çevresindeki isteğe bağlı sigortalılığının geçerliliğinin tesbitini istemiştir.
506 sayılı Kanun m. 85 çevresinde, isteğe bağlı sigortalılığının ön koşulu zorunlu sigortaya tabi olunmamasıdır. Başka ifade ile sigortalı zorunlu sigortaya tabi işinden ayrılmamış ya da kendi nam ve hesabına çalışmasına son vermemişse yani zorunlu sigortalılık niteliği sürüyorsa isteğe bağlı sigortadan yararlanamaz.
Dava konusu olayda, davacının Bağ-Kur şahsi dosyası içeriğinde vergi kaydı, meslek kuruluşu kaydı ve esnaf ve sanatkarlar sicil kaydına dayanılarak Bağ-Kur zorunlu sigortalılığının sona eriş tarihi 30.6.1989 olarak öngörülmüş ise de, 13.10.1993 tarihli vergi dairesi yazısında, davacının 8.8.1989 tarihinde yeniden marangozluk işine başlayıp halen devam ettiği bildirilmiştir. Vergi kaydının varlığı kendi nam ve hesabına çalışmanın karnesi olup, bu karnenin ispatı davacı tarafa düşmektedir. Bu nedenle, davacının bu konuda delilleri ikame etmesi için önel verilmeli ve gösterdiği deliller toplanarak kendi nam ve hesabına bu sürede çalışması olup olmadığı, varsa hangi tarihte son verdiği yöntemince ve kesin biçimde saptanmalıdır. Yapılacak araştırma sonucuna göre davacının isteğe bağlı sigortalı bulunduğu dönemle çakışan kendi nam ve hesabına çalışması işbu zorunlu sigortalılık dönemine ilişkin olmak üzere isteğe bağlı sigortalılığı geçerli değildir.
Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden ve 8.8.1989 tarihinden itibaren kendi nam ve hesabına çalışması olup olmadığı yöntemince araştırılmadan ve davalılardan Bağ-Kur hakkındaki dava yönünden davanın konusu kalmadığından bahisle karar ittihazına yer olmadığı yolunda hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 26.4.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.