 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1993/6513
K. 1993/10556
T. 7.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
STAJYER ÖĞRENCİNİN SİGORTALILIĞI
SOSYAL SİGORTALAR KURUMU'NUN DAVAYA DAHİL EDİLMESİ
HİZMET BİRLEŞTİRMESİ
ZAMANAŞIMI
KARAR ÖZETİ: Orman Tekniker Okulu öğrencisi, staj yapma mecburiyetinde ise, tatbiki mahiyetteki bu çalışmasından dolayı sigortalı sayılamaz.
Staj yapma mecburiyeti yoksa, sigortalı sayılabilmesi için, çalışmışlığının bütün belgeler getirtilip gerekirse şahitler de dinlenerek, niteliğinin kesin tesbiti gerekir.
Hizmet birleştirilmesinde, iki ayrı nitelikteki çalışma arasında, on yıllık süre dolmamışsa, hak düşürücü süre işlemez.
Verilecek karar Sosyal. Sigortalar Kurumu'nun hak alanını ilgilendirdiğinden davaya dahil edilmesi gerekir.
(506 s. SSK. m. 3-l-H)
(2829 s. HBK. m. 4-5)
Davacı, davalı İdareye bağlı işyerinde 1966,1967, 1968 ve 1969 yıllarında 1 Haziran - 30 Eylül tarihleri arasında geçen çalışmalarının sigortalı olarak tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi
Davacı, Orman Tekniker Okulunda okurken yaz aylarındaki çalışmalarının sigortalı olarak tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Ne var ki, dava dilekçesinden davacının anılan sürelerde staj yaptığı anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasanın 3-I-H maddesine göre resmi meslek okullarında okuyanların tatbiki mahiyette yani staj mahiyetinde geçen çalışmaları sigortalı sayılmamaktadır. Bu durumda, orman tekniker okulunun mevzuatı uyarınca davacının bu okulda okurken staj yapma mecburiyetinin bulunup bulunmadığının ve davacının çalışmalarının staj mahiyetinde olup olmadığının ilgili orman tekniker okulundan sorulup araştırılmaması ve sonuç olarak davacının çalışmalarının sigortalı nitelikte olup olmadığının kesin olarak tesbit edilmemesi isabetsizdir.
Diğer taraftan, davacının çalışmalarının sigortalı olduğu sonucuna varıldığı takdirde, bu çalışmalarla ilgili olarak orman idaresinde bulunan künye defteri gibi defterler ve üst makamlarda böyle bir kaydın bulunup bulunmadığı araştırılmalı, ayrıca davacıyı yakından tanıması gereken şef, müdür, postabaşı, ustabaşı, yakın çalışma arkadaşları gibi kimseler tanık sıfatıyla celb edilip dinlenmelidir.
Mahkemece, açıklanan bu yönler üzerinde durulmaması kezalik usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, verilecek karar Sosyal Sigortalar Kurumu'nun hak alanını ilgilendirdiğinden Kurum'un davaya dahil edilmemesi doğru değildir. Bundan başka davacı, Orman Tekniker Okulunu bitirdikten sonra on yıl geçmeden aynı Genel Müdürlüğe ait işyerinde Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak çalışmaya devam ettiğinden hak düşürücü süre işlemez. O nedenle, mahkemenin davayı hak düşürücü süreden reddetmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 7.10.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.