 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1993/2509
K. 1993/11556
T. 26.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HİZMET SÜRELERİNİN BİRLEŞTİRİLMESİ
(Malüliyet aylığı bağlayacak kurum)
KARAR ÖZETİ Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak çalışan işçinin, daha sonra Bağ-Kur sigortalısı olarak sosyal güvenlikten faydalanması halinde, malüliyet aylığı bağlayacak kurum, fiili hizmet süresinin fazla olduğu Kurum; eşit hizmet halinde, sonuncu Kurum 'dur.
Ancak; bir kişinin Bağ-Kur sigortalısı sayılabilmesi için, vergi mükellefi olduğu dönemde, kendi nam ve hesabına çalışmışlığının usulünce araştırılması gerekir.
(2829 s. HBK. m. 8)
Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının iptali ile Sosyal Sigortalar Kurumu'nca bağlanan maluliyet aylığının devamına ve muarazanın men'ine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
2- Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. Davalılardan Yakup hakkındaki beraatle sonuçlanan ceza davasında, sigortalı Ali olay günü gece 03.00 sularında, dekapaj sahasında yağcı olarak görevli bulunduğu dozerin bozuk olması nedeniyle çalışmadığı halde uykulu vaziyette çalışma sahasında dolaştığı, operatörün ikazına rağmen yatakhaneye gitmeyerek uyumak üzere taşlar arasında görünmeyecek biçimde giderek uyuduğu ve bilahare başka dozer operatörü tarafından dökülen taşlar arasında kalarak öldüğü, sigortalının dozer yağcısı olması nedeniyle uyuduğu yerin pasa dökülen yer olduğunu bilmesi gerekeceği subuta ermiştir. Hükme esas kılınan 22.6.1992 tarihli kusur raporunda maddi olgu belirtilen biçimde alınmış ne var ki, sigorta olayının vukuunda işveren B.... inşaat Nakliye Ticaret ve Sanayi Kollektif Şirketi'ne % 60, dozer operatörü Yaşar'a % 15 sigortalı Ali'ye ise % 25 oranında kusur verilmiştir. Dekapaj sahasındaki çalışmayı bilmesine ve ikaza rağmen gece 03.00 civarında uyumak üzere yatakhaneye gitmeyip dozer operatörleri tarafından görünmesi mümkün olmayacak biçimde taşlar arasında~adeta saklanırcasına uyuyan sigortalıya % 25'den, giderek davalıların kusurlarından fazla oranda kusur verilmesi gerekir.
Mahkemece yapılacak iş, işçi sağlığı ve işgüvenliği konularında uzman ehil bilirkişiler marifetiyle yukarıda belirtilen olgular ile hükmün davalılardan Yaşar tarafından temyiz edilmediği de gözönünde tutularak yeniden kusur incelemesi yaptırıp değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
3- 506 sayılı Kanunun 24. maddesi hükmüne göre, sigortalının ölümü halinde anne ve babasına ancak geçimlerinin sigortalı tarafından sağlanması halinde gelir bağlanır. Davalı tarafın 24.10.1991 tarihli dilekçe ile aksini savunması karşısında, 506 sayılı Kanun m. 24'de öngörülen yasal koşulların olayda gerçekleşip gerçekleşmediği yöntemince araştırılmadan hüküm tesisi yerinde değildir.
4- Rücu davalarında faize gelirler yönünden ayrı ayrı onay, masraflar yönünden ise ödeme tarihlerinden itibaren hükmedilmesi giderek faiz başlangıcı tarihlerinin hüküm fıkrasında infazda tereddüte yer bırakmayacak açıklıkta öngörülmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), davacı avukatı yararına takdir edilen 750.000 TL. duruşma avukatlık parasının davalılardan B... Kollektif Şirketi'ne, davalılardan B Kollektif Şirketi avukatı yararına takdir edilen 750.000 lira duruşma avukatlık parasının da davacıya yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.10.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.