 |
T.C
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1993/10021
K. 1994/2426
T. 16.2.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BAĞ-KUR SİGORTALILIĞININ İPTALİ
SİGORTALILIĞIN ARAŞTIRILMA YÖNTEMİ
KARAR ÖZETİ Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olarak çalışan kişinin, aynı dönemde, vergi yükümlülüğü nedeniyle, Bağ-Kur' luluğunun iptalini talep etmesi halinde izlenecek yöntem, Vergi Müdürlüğünden; vergi beyannamelerini celbetmek, ne kadar gelir elde ettiğini ve gelir vergisi ödediğini saptamak, vergiye tabi faaliyetlerin kapsamını belirlemek, ayrıca, sosyal sigortaya tabi çalışmasıyla ilgili olarak yanında çalıştığı işveren veya işverenlerden bilgi almak ve sigortalı çalışmanın durumunu ortaya koymaktan, ibarettir.
(14795. Bağ-Kur K. m.24,25)
(506 s. SSK. m. 2)
Davacı, Bağ-Kur kaydının iptal ile sigortalı olarak çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamınca belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Davacının, davalı Sosyal Sigortalar Kurumu'na yapmış olduğu yurtdışı ve askerlik borçlanmasının borçlanma tarihinde Bağ-Kur' lu olduğundan sözedilerek iptal edildiği tartışmasızdır. Türk sosyal güvenlik mevzuatında çifte sigortalılık düzenlenmesine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Değişik bir ifade ile, bir kimse aynı sürede hem Bağ-Kurlu ve hem de Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olamaz. Buna kanunen cevaz verilmemiştir. Gerçekten, 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun değişik 24 ve 25. maddelerine göre vergi mükellefi olan bir kimsenin Bağ-Kur sigortalısı olması esastır. Ne var ki, mücerret vergi kaydının bulunması o kimsenin Bağ-Kur'lu olmasına dalalet etmez. Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları bu yöndedir. Olayda, davacı vergi mükellefi olduğu dönemde Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olarak ta çalışmış ve kısmen de prim ödemesinde bulunmuştur. Onun için mahkemece davacının gerçek çalışması araştırılıp incelenmelidir. Bu bağlamda olmak üzere, davacının vergi mükellefi olduğu dönemde vergi ödeyip ödemediği, ödemişse ne miktar ödediği, ilgili vergi dairesi müdürlüğünden sorulup araştırılmalı, gerekirse vergi beyannameleri de celbedilip incelenmelidir.
Öte yandan, davacının Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olduğu kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu çalışmanın gerçek olup olmadığı da mahkemece araştırılmalı ve işe giriş bildirgelerini veren tüm işverenler re'sen celbedilip dinlenmeli ve bu çalışma süreleri tesbit edilmeli, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.2.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.