 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1992/8634
K. 1992/10660
T. 19.11.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HİZMET TESBİTİ
İŞE GİRİŞ BİLDIRGESİ
ÖZET Mahkemece, davacının 5.4.1985 tarihli işe giriş bildirgesi ile ilgili çalışma süresinin gereği gibi araştırılmaması, resmi kayıtlar ile şahit ifadeleri arasındaki çelişki üzerinde durulmaması ayrıca müfettiş tutanağındaki tanıklar dinlenmeden ve çalışmaların Sosyal Sigortalar Kurumu 'na bildirilmemesi üzerinde durulmadan eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması doğru değildir.
(506 s. SSK. m. 79)
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.11.1980-20.3.1990 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 1.11.1980-20.3.1990 devresi hizmet aktı ile davacının davalı işyerinde çalışıp çalışmadığına ilişkindir. Dosyada, davacıya ait 1.11.1980, 5.4.1985 ve 1.5.1986 tarihli işe giriş bildirgeleri mevcuttur. 1.11.1980 tarihli işe giriş bildirgesi ile ilgili 60 günlük prim ödemesi ve yine 1.5.1986–14.1.1988 devresi 614 gün çalışmasının mevcut olduğuna dair Erciyes Üniversitesi vekilinin 28.8.1991 tarihli cevap layihası bulunmakta olup bu sürenin Kurum'a bildirilmediği de anlaşılmaktadır. Davacının 5.4.1985 tarihli işe giriş bildirgesi ile ilgili bir çalışmanın olup olmadığı yönünden ise dosyada bilgi yoktur. İşe giriş bildirgesi olduğuna göre azda olsa (en az bir gün) bir çalışmanın olduğunun kabulü yaşamın olağan akışının gereğidir. Mahkemece, davacının 5.4.1985 tarihli işe giriş bildirgesi ile ilgili çalışma süresinin gereği gibi araştırılmaması ayrıca resmi dairelerde çalışmaların ilke olarak kayıtlara aynen geçirileceğinin göz önünde tutulmayarak şahit ifadelerine değer verilmesi ve şahit ifadeleri ile resmi kayıtlar arasındaki çelişki üzerinde durulmaması da keza bozma sebebidir. Ayrıca 13.3.1990 tarihli müfettiş tutanağındaki tanıklarda incelenmeden ve çalışmaların Sosyal Sigortalar Kurumu'na bildirilmemesi üzerinde durulmadan eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması isabetsizdir.
o halde, temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.11.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|