 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1992/8557
K. 1993/440
T. 26.1.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HİZMET TESBİTİ
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/8. maddesine göre, bu tür hizmet tesbit davaları, sigortalı hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 10 yıllık süre aşılmaması gerekirse de, Yargıtay'ın bu güne kadarki, yerleşik uygulamasında kabul edildiği üzere, sigortalı olması gereken hizmetlerin geçtiği işyerinde çalışmalara devam edilmesi halinde 10 yıllık süre, bu işyerinden ayrılma tarihinde başlar. Dava konusu olayda, davacının halen, Bakanlık Nüfus Müdürlüğü nezninde çalışmaları sürdürdüğü belirtildiğine göre, öncelikle bu yönün araştırılar k, gerçek durumun saptanması gerekir.
(506 s. SSK. m. 79/8)
Davacı, Fatsa Nüfus Müdürlüğü'nde 1.11.1975–30.3.1977 tarihleri arasında hizmet akdiyle ve asgari ücretle geçen çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Davacının 1.11.1975–30.3.1977 tarihleri arasında, davalı Bakanlık hizmetinde sigortalı sayılması gereken çalışmalarının saptanmasına ilişkin istemi, mahkemece, söz konusu çalışmaların 657 sayılı Yasa statüsünde, Emekli Sandığı'na tabi çalışmalar bulunması esasen dava konusu olayda 10 yıllık hak düşürücü sürenin de gerçekleşmiş olması gerekçeleriyle yerinde bulunmamıştır.
Gerçekten, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/8. maddesine göre, bu tür hizmet tesbit davaları, sigortalı hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 10 yıllık süre aşılmaması gerekirse de, Yargıtay'ın bu güne kadarki, yerleşik uygulamasında kabul edildiği üzere, sigortalı olması gereken hizmetlerin geçtiği işyerinde çalışmalara devam edilmesi halinde 10 yıllık süre, bu işyerinden ayrılma tarihinden başlar. Dava konusu olayda, davacının halen, Bakanlık Nüfus Müdürlüğü nezdinde çalışmaları sürdürdüğü belirtildiğine göre, öncelikle bu yönün araştırılarak, gerçek durumun saptanması gerekir. Gerçekten, davacının çalışmalarını devam ettirmesi halinde, hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahsedilemeyeceğinden, davanın reddine karar verilemez. Bu nedenle, mahkemenin eksik inceleme ile sonuca gitmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Öte yandan; davacı çalışmalarının Emekli Sandığı'na tabi çalışmalar olması nedeniyle davacı isteminin yersiz olduğu yolundaki mahkeme görüşüne katılmak olanaksızdır. Davacı çalışmaların geçtiği dönemde, kadrolu ve Bakanlık bünyesinde sürekli bir görev yapmamaktadır. Davacı anılan süre içerisinde, bir kamu hizmeti görse dahi, geçici bir süre için ve özel olarak saptanan bir ücretle, nüfus müdürlüğüne bağımlı olarak bir iş görmektedir. Bu iş karşılığı T.C. Emekli Sandığı sigortalısı bulunmadığına göre, 506 sayılı Yasa gereğince Sosyal Sigortalar Kurumu'nun sigortalısı sayılması, sözü edilen Yasanın 2. ve 3. maddeleri gereğidir. Bu durumda, hak düşürücü sürenin gerçekleşmemesi durumunda, davacıya ödenen kazançlar üzerinden ve çalışıldığı belirlenen dönemde, sigortalı sayılması gerekir. Mahkemenin aksi görüşle davayı reddetmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.1.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|