 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1992/4130
K. 1992/9555
T. 20.10.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET Sigortalı sayılması gereken hizmetlerin tesbitine yönelik davalar, kamu düzenine ilişkin davalar olarak nitelendirilmesi ve mahkemece soruşturma derinleştilirip gerçeğin araştırılmasına çalışılmalıdır.
(506 s. SSK. m. 79)
Davacı , davalılardan işverene ait işyerinde 1.6.1979-31.12.1985 tarihleri arasında geçen çalışmalarının ücretleriyle birlikte tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Davacı sigortalının 1979-1985 yılları arasında, sigortalı sayılması gereken sürelerinin saptanmasına ilişkin istemi, mahkemece, davacının tesbitini istediği dönemde, bir günlük Bursa'da kurulu bir işyerinde çalışmasının bulunması ve uyuşmazlık konusu dönemde, çalıştığının somut şekilde ortaya konmaması nedeniyle yerinde bulunmamıştır.
Ne var ki, mahkeme, kendisini istemin reddine götüren sonuca ulaşırken, yöntemince, kanıtları toplamamış ve bunları değerlendirmeden kararını vermiştir. Gerçekten , sigortalı sayılması gereken hizmetlerin tesbitine yönelik bu tür davalar, Kamu düzenine ilişkin davalar olarak nitelendirilir. Bu davalarda, hakimin gerçeği bulması, gereğinde taraf beyanlarına bağlı kalmadan, soruşturmayı derinleştirilip sonuca gitmesi davaların dayandığı sosyal güvenlik ilkelerinin gereğidir. Çalışılan işyerinin yasal ve yöntemine uygun şekilde ortaya konması halinde, çalışma olgusu her türlü kanıta davalı olarak saptanabilir. Yeter ki, bu kanıtlar inandırıcı nitelikte o!sun ve yazılı belge ve kayıtlara ters düşmesin. Davacının, tesbitini istediği dönemde, çalıştığına ilişkin göstermek istediği tanıklar, mahkemece, önce dinlenilmek istenmiş, daha sonra, inandırıcı gerekçe gösterilmeden ara kararından dönülerek sonuca gidilmiştir. Tanıkların dinlenilerek, çalışma olgusuna yönelik bilgilerin saptanması gerekirken eksik inceleme sonucu istemin reddine gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan, davacının, davalıya ait Gaziantep'de kurulu işyerinde sigortalı çalıştığının saptanmasına ilişkin talebi ile, 1984 yılında bir günlük Bursa'da kurulu başka bir işyerinde çalıştığının Kurum'ca saptanması olgusu, çatışmamakta, istemin reddi için yeterli ve başlı başına bir neden oluşturmamaktadır. Bu durum, davacının en azından, sözü edilen tarihe kadar çalıştığının kabulüne karar verilmesi yönünden yasal bir engel teşkil etmez. Mahkemece, yapılacak iş, davacının göstereceği tanıkları dinlemek, gereğinde soruşturmayı derinleştirerek, çalışma olgusu ile çalışılan işyerine ait yeterli kanıtları toplayıp bunları inandırıcılığı durumuna göre değerlendirerek sonuca gitmekten ibarettir.
Mahkemenin, yukarıda gösterilen maddi ve hukuksal olguları gözetmeyerek davayı reddetmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
o halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.10.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|