 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1992/1888
K. 1993/9625
T. 20.9.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ADAY ÇIRAK
ÇIRAK VE ÖĞRENCİLER
İŞ KAZASI
DAVALILARIN SORUMLULUĞU
ÖZET Endüstri meslek liseleri ile aday çırak, çırak ve işletmelerinde mesleki eğitim gören öğrencileri çalıştıran kuruluşlar, sigortalılığın gerçekleşmesi bakımından, işe giriş bildirgesini süresinde vermek zorundadırlar. Belirlenen primleri Sosyal Sigortalar Kurumu öder.
İş kazası sonrası, Sosyal Sigortalar Kurumu'nun rücu davasını, eğitim kurumu açısandan bildirgenin süresinde verilmesi; iş yeri açısından da, kazada kusurlu olduğu sebebine dayandırması lazımdır.
(506 s. SSK. m. 9, 10,26/1)
(3308 s. ÇMEK. m. 25/2-4)
(818 s. BK. m. 43, 44)
Davacı, işkazasında yaralanan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Sigortalı Murat, T Endüstri Meslek Lisesi'nde 18.9.1989 tarihli sözleşme uyarınca stajyer Öğrenci olup, 13.11.1989 tarihinde, G Kollektif Şirketi işyerinde çalışırken, elektrikli matkap tezgahında parmağını kestirerek işkazasına uğramıştır.
Kurum, bu sigorta olayı nedeniyle bağladığı gelirlerin, peşin sermaye değeri ile, geçici işgöremezlik ödeneği ve tedavi giderlerinin tahsilini, işe giriş bildirgesini süresinde vermeyen davalılardan, 506 sayılı Kanun m. 9-10 uyarınca, müştereken ve müteselsilen istemiş, mahkeme okul idaresi hakkındaki davayı reddetmiş, isteğin bir kesiminin sigorta olayının meydana gelmesinden % 60 kusurlu görülen G...Kollektif Şirketi'nden tahsiline karar vermiş, karar, sadece davacı Kurum tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki sözleşmeye göre Murat, 18.9.1989 tarihli sözleşme uyarınca, T Endüstri Meslek Lisesi'nde, aynı tarihte mesleki eğitime başlamıştır. Sözleşmenin 18. maddesine göre, bu gibi stajyer öğrencilerin işkazası - meslek hastalıkları ve hastalık sigortası hükümleri uyarınca sigorta ettirilmeleri gerekmektedir. Bu işlemin, okul müdürlüklerince yapılacağı ve miktarı saptanacak primlerin, Sosyal Sigortalar Kurumu'nca ödeneceği, Ödeme belgesinin saklanacağı sözleşmenin 19 ve 20. maddelerinde yazılıdır.
Nitelim, 15.11.1989 tarihli işe giriş bildirgesini T Endüstri Meslek Lisesi Müdürlüğü vermiştir. Böylece anılan davalının, 506 sayılı Kanun m. 9 -10 çevresinde yasal süre içerisinde işe giriş bildirgesi vermediği ve sorumluluk koşullarının oluştuğu tartışmasızdır. Kaldı ki; Aday Çırak, Çırak ve işletmelerde Eğitim Gören Öğrencilerin Sigorta işlemleri Hakkındaki Yönetmeliğin 6. maddesi de, çırakların sigortalılığını gerçekleştirme ve işe giriş bildirgesi verme yükümünü okullara yüklemiştir.
Öte yandan, 5.6.1986 tarih ve 3308 sayılı Kanunun 25/4. maddesine göre, "Aday çırak, çırak ve işletmelerde meslek eğitimi gören öğrencilere sözleşmenin akdedilmesiyle 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun işkazaları ve meslek hastalıkları ile hastalık sigortaları hükümleri uygulanır'. Sözleşme 18.9.1989 tarihli olmakla, davacının işkazası bakımından durumunun, 506 sayılı Kanun çevresinde düşünülmesi zorunludur. 506 sayılı Kanunun uygulanmayacak maddeleri ise, 3308 sayılı Kanun m. 25/son'da açıkça belirlenmiştir. Bunlar 506 sayılı Kanun m. 23, 24, 35, 42. maddeleridir ve tümü eş ve çocuklara, ana babaya gelir bağlanması ve hastalık yardımı yapılmasına ilişkindir. Diğer bir deyimle, 3308'e tabi sigortalıların ana baba eş ve çocuklarına gelir bağlanamayacağı, hastalık yardımı yapılmayacağı Öngörülmüştür.
Bunlar dışında, 506 sayılı Yasanın Öteki maddelerinin uygulanmayacağı düşünülmemiş ve bunlara, Özellikle 9 - 10. maddelere, istisnalar arasında yer verilmemiştir.
Bundan başka, 3308 sayılı Kanun m. 25/2'deki; "aday çırak, çırak ve Öğrencinin eğitimi sırasında, işyerinin kusuru halinde, meydana gelecek işkazaları ve meslek hastalıklarından işveren sorumludur" denilmiştir. Bu fıkra, 506 sayılı Kanun m. 26/1 'e koşut bir kural içermektedir. Gerçekten, eğitim görülen işyerine ilişkin bir kusur, işkazasına yol açmışsa, bundan, işyerinin işvereninin sorumlu tutulması doğaldır. Ancak, bilindiği gibi, 9 ve 10. maddelerden doğan sorumluluk, kusura dayalı bir sorumluluk olmayıp, sigortalıların, işe giriş bildirgelerini vermekle yükümlü olanların, bu yükümlülüklerine aykırı davranmalarının yaptırımı olan bir sorumluluktur. Burada, yükümlülerin ayrıca sigorta olayının meydana gelmesinde kusurlu olup olmamaları sadece sorumluluğun kapsamına yönelik bir durum yaratır. Diğer bir deyişle, 9. maddeye aykırı davranmakla beraber, sigorta olayının meydana gelmesinde, yükümlünün kusuru yoksa, ya da sigortalının veya olaya karışan diğer kişilerin karşılıklı kusuru yada olayın kaçınılmaz niteliği mevcutsa, rücu tazminatının indirilmesi söz konusu olacaktır.
Davada, sadece 9 - 10. maddelere dayanılarak tazminat istenilmiştir. 506 sayılı Kanun m. 26 ve 3308 sayılı Kanun m. 25/2'ye dayanan bir dava yoktur. Buna rağmen, davalılardan G.... Kollektif Şirketi, mahkum edilmiştir. Fakat, bu davalının temyizi yoktur. Öteki davalı okul idaresi hakkındaki dava reddedildiğinden, bu davalı da temyiz etmemiştir. Ne var ki, yukarıda açıklandığı üzere davalı okul idaresinin, 3308 sayılı Kanunun ve buna ilişkin yönetmelik sözleşme ve 506 sayılı Kanun m. 9'a aykırı davrandığı ve yasal sürede işe giriş bildirgesi vermediği ortadadır.
Bu davalıyı temsilen Hazine vekili de davayı takip etmiştir.
İşbu fiili ve hukuki gerçekler gözönünde tutularak, davalı okul idaresi -Hazine hakkındaki davanın kabulüne ve BK. m. 43-44 ve müteselsil tahsil talebi dikkate alınarak tazminatın belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi, isabetsizdir.
O halde, davacı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: :Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.9.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|