Hukuki.NET

T.C. YARGITAY10. Hukuk DairesiE: 1992/14866K: 1992/5060T: 05.05.1992
Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.1.1974-1.1.1982 tarihleri arasında asgari ücretle geçen çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi R. Ruh Kırbaş tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
 
KARAR : Davada, 1.1.1974-1.1.1982 tarihleri arasında davalı işverene ait doktor muayenehanesi işyerinde geçen ve diğer davalı Kuruma bildirilmemiş bulunan çalışmaların sigortalı hizmet olduğunun tesbiti istenilmiştir. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yerel mahkeme davayı red gerekçesini, tesbiti istenilen tarihlerden sonraki çalışmalara ilişkin olarak ilk defa 4.1.1982 tarihinde çalışmaya başlandığını gösteren ve davacının da imzasını taşıyan 18.1.1982 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin, aynı işyerinden 25.1.1982 tarihinde Kuruma verilmiş bulunmasına ve sigorta müfettişi tarafından düzenlenip ve davacı tarafından da, imzalanmış bulunan 29.12.1987 tarihli tutanak içeriğindeki bilgilere dayandırmış bulunmaktadır. Gerçekten de, iki kesimden oluşan ve birinci kesimde, sigortalının kimliği ile ilgili bilgileri ve imzasını, ikinci kesimde ise, çalışılan işyerine ve sigortalının işe giriş tarihine ilişkin unsurları ve işverenin imzasını içeren "İşe Giriş Bildirgeleri'nin yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tamamen işveren tarafından düzenlenmek suretiyle Kuruma verildiği herkesce bilinmektedir. Nitekim, bu konuda çıkan uyuşmazlıklar sonucu açılan sayısız davalarda da, gözlendiği gibi, uygulamada "İşe Giriş Bildirgeleri"nin işverence düzenlenip Kuruma verilmesinin genellikle sigortalıların bilgisi dışında gerçekleştiği görülmektedir. Böyle olunca da, tesbit istenilen çalışmalardan sonraki sürelere ait olarak verilmiş bulunan söz konusu "İşe Giriş Bildirgesi'nin, bu davanın seyrine ve sonucuna bir etkisinin olamıyacağı açıktır. Diğer taraftan, sözü edilen ve davacının da imzasını taşıyan 25.12.1987 tarihli müfettiş tutanağı ile buna dayanılarak düzenlenmiş bulunan aynı tarihli raporun içerikleri ve kapsamı dikkatlice okunup incelendiği takdirde, sözü edilen belgelerin tamamen işe giriş bildirgesinin ait olduğu 4.1.1982 tarihinden sonraki çalışma olgusuna yönelik bulunduğu ve bu tarihten öncesine ait dava konusu çalışmalarla ilgili herhangi bir saptamayı içermediği ve kapsamadığı açıkça görülmektedir. Bu durumda, mahkemenin sözü edilen olgulara dayanarak hüküm kurmuş olması isabetli sayılamaz. Öbür yandan, bu tür davalarda, hizmet aktinin varlığının her türlü delille, bu anlamda tanıkla da ispatı mümkündür. Nitekim, bilgilerine başvurulan davacı tanıklarının birbirlerini tamamlayan ve doğrulayan yeterli beyanlarıyla da, dava kanıtlanmış bulunmaktadır. Kaldı ki, tanık beyanlarının aksini gösterir inandırıcı herhangi bir delil de, dosyada mevcut değildir. Bu durumda, mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınmak ve yeterli tanık sözlerine itibar edilmek suretiyle kanıtlanmış bulunan davanın aynen kabulüne karar verilmek gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı düşüncelerle davanın reddi yolunda hüküm tesis edilmiş bulunması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
 
SONUÇ: : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 5.5.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini