Hukuki.NET

T.C.YARGITAY10. Hukuk DairesiE. 1992/1370K. 1993/3353T. 7.4.1993
Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
HİZMET TESBİTİ TARIM İŞYERİ
 
ÖZET Tarım işi sayılan yerlerde ücretle çalışan işçilerin Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına alınmaları, 24.11.1977 tarihinde yürürlüğe giren 2100 sayılı Yasa ile düzenlenmiştir. Anılan Yasa gereği 24.4.1977 tarihinden önceki çalışmalar sigorta kapsamına alınamaz.
 
Hizmet tesbitine ilişkin olarak açılan davalarda506 sayılı Yasanın 79/8. maddesinde öngörülen koşullarınhakim tarafından dikkate alınması gerekir.[2100 s. Y. m. 1,2 (506 s. SSK. Dğş. m. 3)](506 s. SSK m. 79/8)
 
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.7.1976 - 1.6.1992 tarihleri arasında asgari ücretle geçen çalışmalarının tesbitiyle, sigortalı hizmetlerden sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
 
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
 
Hükmün, davalılardan kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
 
Davacı sigortalının; 1.7.1976 ve 1.6.1992 tarihleri arasında, sürekli sigortalı sayılması gereken hizmetlerinin saptanmasına ilişkin istemi mahkemece kimi tanık beyanlarına göre aynen hüküm altına alınmıştır.
 
Öncelikle şu husus belirtilmelidir ki; davacının çalıştığı iddia olunan işyeri, hayvan üretimi yapılan bir işyeridir. Kısaca tarım işi sayılan bir yerdir. Bu yerlerde ücretle çalışan işçilerin Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına alınmaları, 24.11.1977 tarihinde yürürlüğe giren 2100 sayılı Yasa ile mümkün olmuştur. Şu duruma göre, bir tarım işçisi olan davacının, bu tarihten önceki, çalışmalarının sigortalı olarak kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Belirtilen tarihten sonraki çalışmalara gelince; 506 sayılı Yasanın 79/8. maddesine göre açılan bu tür tesbit davalarının Kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle, gösterilmesi mümkün olabilecek Ölçüde, duyarlılık ve özen içerisinde yürütülmesi zorunludur. Yasa, açıkca bu davaların ne gibi kanıtlarla ispatlanabileceğini göstermemiş ve yazılı delil getirmesinde bir zorunluluk da aranmamışsa da getirilen delillerin inandırıcı ve doyurucu nitelikte olması gereği ortadadır. Dava konusu olayda, davanın kabulü için yeterli ve inandırıcı deliller mevcut bulunmamaktadır. Davacı tanıkları, iddia edildiği gibi çok uzun süreli bir çalışmaya nasıl tanık olduklarını açıklayamamışlardır. Bunun yanında, bu beyanlar ile işyerinde muhtelif tarihlerde Kurum yetkililerince yapılan tesbitlerdeki saptamalar birbirini doğrulamamaktadır. Gerçekten, işyerinde müfettişlerin, orada çalışanların ve yetkililerin beyanlarına göre yapmış oldukları, 18.11.1981, 23.3.1982, 21.10.1986 ve 22.1.1990 tarihli saptamalarda davacının ismine rastlanılamadığı gibi, davalı işyerinde çalıştıklarını iddia eden tanıkların adlarına da rastlanılamamıştır. Kurum müfettiş tutanakları ise, 506 sayılı Yasanın 130. maddesi uyarınca aksi kanıtlanıncaya kadar, geçerli sayılması gereken belgelerdendir.
 
Dava konusu olayda, bu tutanakların aksi kanıtlanamadığı gibi, davacının işveren tarafından Kuruma bildirilen çalışmaları dışında, başkaca çalışmaları olduğu belirlenememiştir. Bu tür bir inceleme ile karar verilmesi ise, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece yapılacak iş, gereğinde soruşturmayı genişletmek işyeri kayıtlarını, ücret bordrolarını ve diğer belgeleri incelemek, davacının bu işyerinde başkaca çalışmalarının kayıtlarda gözüküp gözükmediğini saptamak, dosya içerisinde bulunan tutanaklarda isimleri geçen tanık beyanlarına başvurmak, davacının isminin bu tutanaklarda yer almayışı nedenini araştırmak, işyeri yetkililerinin bilgilerini dahi saptamak ve toplanacak tüm delilleri birlikte değerlendirerek sonuca gitmekten ibarettir. Mahkemece, açıklanan türde araştırma ve saptama yapılmadan, yetersiz ve inandırıcı olmayan tanık beyanlarına göre davayı kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
 
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
 
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 7.4.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini