 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1991/8391
K: 1992/1093
T: 06.02.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, davalılardan Tunç Altındağ Spor Kulubünde profesyonel futbolcu olarak 1.7.1968-30.6.1970 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının tesbitiyle, bu sürelerin diğer sigortalı hizmetleriyle birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Muhakeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Suna Memlük tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Davada, 1.7.1968-30.6.1970 tarihleri arasında davalı işveren spor kulubü nezdinde geçen ve fakat davalı Kurumca kabul edilmeyen çalışmaların sigortalı hizmet olduğunun tesbiti istenilmiştir. Mahkemece, davanın hakdüşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının bu işyerinde 28.6.1968 tarihinde çalışmaya başladığı davalı Kuruma aynı tarihte verilen işe giriş bildirgesiyle bildirilmiş bulunmaktadır. Öte yandan, işe giriş bildirgesinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79/8. maddesinde sözü edilen belgelerden olduğu da söz götürmez. Böyle oluncada, işverence yönetmelikte tesbit edilen belgelerin Kuruma verilmediği ve Kurumca'da sigortalı çalıştırıldığının bilinmediği iddia olunamaz. Bu durumda, işe giriş bildirgesinin Kuruma verildiği tarihten itibaren kesintisiz olarak devam eden çalışmalar hakkında artık hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemez.
Açıklanan nedenlerle davada hak düşürücü sürenin uygulama olanağı bulunmadığından, bu yönden davanın reddi isabetli sayılamaz. Mahkemece yapılacak iş, işin esasına girilerek istek doğrultusunda gerekli soruşturma yapılıp tarafların tanıkları dinlenip diğer delilleri de toplanarak, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar vermekten ibarettir.
Bu durumda açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın davanın hakdüşürücü süreden reddi usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 6.2.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.