 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1991/5883
K: 1991/8939
T: 11.11.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, murisi Osman Pektaş'ın davalılardan işverene ait işyerinde 1.2.1980 - 30.9.1981 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbitiyle bu sürelerin sigortalı hizmetlerinden sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ruhiye Ruh Kırbaş tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Dava dilekçesinde açıkça, 1.2.1980 - 30.9.1981 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen ve diğer davalı Kuruma bildirilmemiş bulunan çalışanların, sigortalı hizmet olarak tesbiti istenilmiştir. Davacı daha sonra 22.2.1990 günlü ilk celsede, her ne kadar Nisan 1978 - 30.9.1981 tarihleri arasındaki çalışmalarının tesbitini istediğini söylemişse de, davalı Kurum Vekili davanın genişletilmesi niteliğindeki bu isteme, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 185/2. maddesi uyarınca rızası bulunmadığını beyan etmiştir. Diğer taraftan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi gereğince hakim, tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, istekten fazlasını hüküm altına alamaz. Böyle olunca da, dava dilekçesinde açık-seçik olarak çalışmanın başlangıcının 1.2.1980 tarihi olarak tesbiti istenildiğine ve davalı Kurum vekili de bu tarihi aşar biçimdeki istemin genişletilmesine muvafakatı bulunmadığını bildirmiş olduğuna göre, anılan yasa maddesi hükmüne aykırı ve isteği de aşar biçimde, 15.3.1978 tarihinden geçerli olarak çalışıldığının tesbitine karar verilmiş bulunması isabetsiz olup bozma nedenidir.
Diğer yandan, dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgelerle tanık anlatımlarınından 1.2.1980 tarihinden sonraya ilişkin istemin de kanıtlanamamış bulunduğu gözetilerek, bu durumda davanın tümüyle reddine karar verilmek gerekirken, mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın delillerin takdirinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde davanın kabulü yolunda hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.11.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.