 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1991/4312
K. 1992/9305
T. 13.10.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
RÜCUAN TAZMİNATIN HESAPLANMASI
MÜTESELSİL SORUMLULUK ESASI
ÖZET Davada , iş kazasında ölen sigortalı işçinin hak sahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan tazmini istenilmesine ve BK.nun 50. maddesinde öngörülen teknik eleman yönünden müteselsil sorumluluğa dayanılmaması halinde, davalıların kusur oranına nazaran davalılarca Kurum 'a fazla ödeme yapıldığına göre, davaya konu 66 katsayıya dayalı gelir artışına ait istemde fazla ödenen miktar üzerinden yürütülmesi gerekir.
(818 s. BK. m. 50)
(506 s. SSK. m. 26/1)
Davacı, iş kazasında ölen sigortalı işçinin hak sahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26/1. maddesidir. Hükme esas kılınan 11.9.1989 tarihli kusur raporunda, sigorta olayının vukuunda işverenlere % 60, sigortalıya % 25, davada taraf olmayan teknik sorumluya ise % 15 oranında kusur verilmiştir. Dava, teknik elemanın yönünden Borçlar Kanunu madde 50'de öngörülen müteselsil sorumluluğa dayandırılmamıştır. 62 sayılı katsayı dahil bağlanan gelir ve sosyal yardım zamları peşin değerinin % 80 ' ni davadan önce 19.12.1986 tarihinde davalılar tarafından ödenmiştir. Davalıların kusur oranının % 60 olması karşısında, davalılarca Kurum'a fazla ödeme yapılmıştır. Bu durumda davaya konu 66 katsayıya dayalı gelir artışına ait istemde fazla ödenen miktarın indirilmesi giderek artış yönünden faizin belirlenmesinde indirime göre saptanacak miktar esas alınmalıdır. Ayrıca, dava konusu gelir artışına ait fark peşin değer yönünden, teknik elemanın davada taraf olmaması ve davanın işverenlerin kusuruna dayalı olup Borçlar Kanunu madde 50de öngörülen müşterek ve müteselsil sorumluluğa göre açılmaması karşısında, işverenlerin % 60 kusur oranına tekabül eden miktara yukarıda öngörülen indirim de yapılmak suretiyle hükmedilmesi gerekirken fazla rücu alacağı ile faize hükmedilmesi isabetsizdir.
3) 13.513.104.59 TL. tutarındaki gelirin peşin değerinin ödeme tarihi 19.12.1986 tarihine kadarki faizinin hesaplanmasında onay tarihinin 17.2.1986 yerine 12.31986 olarak alınması, keza 1.942.504.80 TL. tutarındaki gelirlerin faizinin hesaplanmasında onay tarihi 27.8.1986 ile ödeme tarihi 19.12.1 986 arasındaki sürenin fazla hesaplanması yerinde değildir.
4) Rücu alacağının tavanını teşkil eden miktarın belirlenmesinde; hak sahibi kız çocuklar yönünden destek süresinin köyde yaşamaları karşısında evlenmelerinin baskın olasılık içerisinde bulunduğu yaş olan 18 yaş yerine delilleri gösterilmeden 22 yaşa göre saptanması giderek davanın teknik sorumlu yönünden müteselsil sorumluluğa dayalı olarak açılmaması nedeniyle tavanın davalı işverenlerin % 60 kusur oranına göre belirlenmesi gerekirken buna teknik eleman kusurunun da dahil edilerek tavanın fazla tesbiti yerinde değildir.
5) Kabule göre de, hüküm fıkrasında; dava konusu gelirlerdeki artışın dava tarihine kadarki işlemiş faizinin müddeabihe dahil bulunması karşısında asıl alacağa dava tarihi 26.8.1987 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken bu tarih yerine davalıların önceki gelirlerin peşin değerini teşkil eden miktarı ödeme tarihi olan 19.12.1986'nın alınması giderek 2.974.647.75 TL.nin sadece gelirlerdeki artışın işlemiş faizi olarak öngörülmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.10.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.