 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1991/3919
K: 1992/8089
T: 08.09.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, işkazasında ölen sigortalı işçinin haksahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtilen şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Neslihan Sever tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Davacı Kurum, davalıya ait işyerinde işkazası sonucu ölen sigortalı Kerim Şenel'in haksahiplerine bağladığı gelirlerin peşin sermaye değeri ile yapılan masrafların ödenmesine ilişkin rücu davası açmıştır. Davacı Kurum sigortalının yasal halefidir. Sigortalının haksahiplerinin ceza davasında şikayetçi olmamaları ve şahsi hak talep etmemeleri, davacı Kurumun 506 sayılı Yasanın 26. maddesinden doğan rücuan tazminat davasını açmasına engel değildir.
Aynı davalı, ceza mahkemesinde iş kazası nedeniyle 4/8 kusurlu kabul edilerek cezalandırılmış ve hüküm kesinleşmiştir. Borçlar Kanununun 53. maddesine göre kusur nisbeti yönünden hukuk hakimi ceza mahkemesindeki kusur nisbeti ile bağlı değilsede mahkumiyet kararı ile davalının az veya çok kusurlu olduğu sabit olduğundan bu maddi olgu hukuk hakimini bağlar. Dairemizin yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Mahkemece, gerektiğinde işçi sağlığı ve işgüvenliği yasa ve tüzük hükümleri de gözönünde tutulmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yazılı düşüncelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 8.9.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.