 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E : 1991/3799
K : 1991/5858
T : 6.6.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- SİGORTALILIĞIN BİTİŞ TARİHİ
ÖZET : Gelir vergisi mükellefi olanların, mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri tarihten itibaren sigortalılıktan sona erer.
(1479 s. Bağ-Kur K.m. 25/a)
Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Dava, 20.4.1982 ile 31.5.1990 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur üyesi olmadığının tesbiti ile Kurum sataşmasının giderilmesi istemine ilişkindir. Davacının kamyon işleteni olarak vergi mükellefi bulunduğu ve bu nedenden dolayı 1982 tarihi itibariyle zorunlu Bağ-Kur üyesi olduğu ve halen vergi mükellefiyetinin devam ettiği ve bu dönemden öncesi ve sonrası için Sosyal Sigortalar Kurumu'na prim ödediği uyuşmazlık konuşu değildir. Uyuşmazlık, salt vergi mükellefiyetinin devam etmesi, bir
kimsenin zorunlu Bağ-Kur üyesi sayılması için yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın değişik 25/a maddesidir. Anılan maddeye göre, gelir vergisi mükellefi olanların, mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri tarihten itibaren sigortalılıkları sona erer. Davacı, yargılama aşamasında, kendi adına ve hesabına çatışması olmadığını söz konusu dönemde, hizmet aktine dayalı olarak çalıştığını ileri sürmüştür. Bu durumda, savunma üzerinde durulmak ve özellikle kendi adına ve hesabına çalışmanın mevcut olup olmadığı yöntemince araştırılmak, giderek bu dönemden önce ve sonrası için Sosyal Sigortalar Kurumu'na prim ödendiği de gözönünde tutularak 1479 sayılı Yasanın 24/II-c maddesi çevresinde gerekli inceleme yapılmak ve sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 6.6.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.