 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1991/3641
K: 1992/9582
T: 20.04.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, prim itiraz komisyonu kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde anılan Prim İtiraz Komisyonu kararının kısmen iptaline karar vermiştir.
Hükmün taraflar Avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ali Göcen tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde prim, gecikme zammı ve faiz dahil toplam 1.358.116 TL. borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Dava 506 sayılı Yasanın 84. maddesine göre açılmış olmasına rağmen mahkemece prim itiraz komisyon kararının iptali şeklinde nitelendirme yapılarak hüküm kurulmuş ve sadece 526.171 TL. asıl prim alacağı esas alınmıştır. Oysa isteme göre asıl prim alacağı yanında gecikme zammı ve faiz kalemleri de nazara alınarak hüküm kurulması gerekmektedir. Kabul şekline göre mahkemece davalı Kurum yararına kabul edilen 191.865.- TL. asıl prim alacağına ilişkin olarak 123.394.- TL. gecikme zammı, 174.597.- TL. faiz alacak kalemleri de bulunmaktadır. Bu alacak kalemlerinin toplamı 489.856.- TL. olup her iki miktar da 400.000.- TL. lik kesinlik sınırını aşmaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece reddedilen ve kabul edilen tutarların kesin olması gerekçesiyle tarafların temyiz taleplerinin reddine ilişkin 27.12.1990 tarihli karar isabetsiz olduğu gibi, menfi tesbit davasına konu edilen gecikme zammı ve faiz tutarlarının hükümde belirtilmemesi prim itiraz komisyon kararının iptali şeklinde karar verilmesi, dava dilekçesinde belirtilen kalemler ile bilirkişi tarafından saptanan alacak kalemleri arasındaki çelişkiye açıklık getirilmemesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı, 27.12.1990 tarihli karar kaldırılmalı ve 19.10.1990 tarihli hüküm davalı Kurum yararına bozulmalıdır.
SONUÇ : 1 - Kesinlik nedeniyle temyiz itirazlarının reddine ilişkin 27.12.1990 tarihli kararın kaldırılmasına,
2 - İsteme konu edilen dava niteliğine göre hüküm kurulmaması, dava dilekçesinde belirtilen alacak kalemleri ile hükme esas alınan bilirkişi raporundaki alacak kalemleri arasındaki çelişkiye açıklık getirilmemesi yönlerinden 19.12.1990 tarihleri hüküm temyiz eden davalı Kurum yararına BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.4.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.