 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1991/2889
K: 1991/6195
T: 13.06.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, askeri öğrencilikte geçen süreleri borçlanmaya hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Davacı askeri öğrencilikte geçen süreleri borçlanmaya hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemektedir.
Davacının 1960-1963 tarihleri arasında Kuleli Askeri Lisesi'nde olmak üzere 1967 tarihine kadar askeri öğrencilik yaptığı,1967 yılında iki sene üstüste sınıfta kalması nedeniyle okuldan tard edildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Davacı, her ne kadar dava dilekçesinde 1959-1967 yılları arasında geçen süreleri borçlanmak istediğini söylemiş ise de, sonradan isteğini, Kuleli Askeri Lisesi'nde geçen 1960-1963 tarihleri arasındaki süreye inhisar ettirmiştir. Mahkemece, 1960-1963 tarihleri arasındaki isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 1803 sayılı Bazı Suç ve Cezaların Affı Hakkındaki Kanunu 15/B ve 506 sayılı Yasanın 2422 sayılı Yasa ile değişik 60/F maddeleridir. Anılan AF Kanunu'nun 15. maddesinin (B) fıkrasında; "her derecedeki askeri okullarla diğer öğrenim kurumlarında Milli Savunma Bakanlığı adına ve hesabına öğrenim yapan askeri öğrencilerden 7.2.1974 tarihine kadar gerek disiplinsizlik ve gerekse başka nedenlerle Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ilişiği kesilenlerin (Kendi isteğiyle ayrılanlar hariç) okulda geçen süreleri askerlikten sayılır ve muvazzaf askerlik hizmetlerinden affedilirler. Şu kadar ki, disiplinsizlik nedenleri dışında ilişiği kesilenler istemde bulundukları takdirde muvazzaf askerlik hizmetini yapmak üzere sevkedilirler" denilmektedir.
506 sayılı Kanunu 2422 sayılı Kanunla değişik 60. maddesinin (F)fıkrası ise; "Bu Kanuna göre sigortalı olarak tesbit edilmiş bulunanların, er olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen sürelerin tamamını kendilerinin veya haksahiplerinin yazılı talepte bulunmaları halinde ve Kanunun 78. maddesiyle belirlenen prime esas kazancın alt sınırının talep tarihindeki tutarı üzerinden hesaplanacak malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primlerini iki yıl içinde ödemeleri şartıyla borçlandırılır. İki yıl içinde ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz" hükmünü getirmiştir.
1083 sayılı Af Yasası'nın 15/B maddesi, sadece askeri okulda öğrenim yapan öğrencilerin okuldaki sürelerin askerliklerine sayılacağına ve muvazzaf askerlik hizmetinden affedileceklerine ilişkindir. Ancak, Af Yasasını'na dayanılarak uygulamada 506 sayılı Kanunu 60/F maddesi hükmü geniş bir şekilde lehte yorumlanmak suretiyle askeri öğrencilerin de bu maddeden, diğer bir deyişle borçlanma hükmünden yararlandırılmaları sağlanmış bulunmaktadır. Ne var ki, anılan maddenin (F) fıkrası ile borçlanma, sigortalıların er olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen öğrencilik süreleriyle sınırlanmıştır. Buradaki asıl gaye, hiçbir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak çalışma olanağı bulunmayan ilgililerin, bu sürelerinin, sosyal güvenlik altına alınması ve sağlanmasıdır. Er olarak silah altında veya yedek subay okulunda bulunmuşsa o kadar süre borçlanılabilmektedir. Buna karşılık bir askeri öğrenciye, askeri okulda kaldığı tüm süreleri hatta sınıfta kalma veya diğer nedenlerle bu süre çok daha fazla uzamışsa bu sürelerin tamamını borçlanma olanağı tanımak sosyal güvenlik anlaşıyına, hak ve adalet kurallarına aykırı düşeceği gibi, bu takdirde askeri okul öğreniminini 10 yaşından çok aşağıya rastlayan dönemlerin dahi değerlendirilmesi sözkonusu olabilir. Bunun içindir ki, bu gibi borçlanma isteminin ancak tesbiti istenen dönemdeki er olarak silah altında bulunmuş emsallerininki kadar kabulü gerekir. Yani o dönemde kararı erlerin ne kadar süre muvazzaf askerlik yaptıkları Milli Savunma Bakanlığı'ndan sorulması ve davacının bildirilecek süre kadar borçlanabileceğine karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın 1960-1963 tarihleri arasındaki sürenin borçlanılabileceğine karar verilmiş bulunması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,13.6.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.