 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1991/13891
K: 1992/5048
T: 05.05.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde 1977-1984 yılları arasında sigortalı olarak çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi R. Ruh Kırbaş tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Dava, davalıya ait işyerinde 24.11.1977 ila 21.4.1984 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak geçen, Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen hizmetlerin tesbiti istemine ilişkindir. Davacının işyerinde, çalıştığı, işyerinin yasa kapsamında bulunduğu ve yapılan işin "Bahçecilik" işi olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, sigortalı geçen çalışmaların, sürekli veya kesintili olarak yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı tanıkları, davacının tesbiti istenilen dönemde, sürekli olarak çalıştığını bildirmişlerdir. Oysa, davacının imzasını taşıyan ücret tediye bordrolarda, ayda 15 gün çalıştığı gözükmektedir. Hal böyle olunca, tanık sözleri ile yazılı belgeler arasında açık çelişki olduğu, çelişkinin giderilmediği açık seçiktir. Öte yandan, yazılı belgelerin aksi eşdeğerdeki delillerle kanıtlanması gerektiği, takdiri delillere itibar edilemeyeceği hukuksal gerçeği ortadadır.
Yapılacak iş, çalışma konusu işin niteliği gözönünde tutularak uzman bilirkişiler aracılığı ile, davacının yılda, giderek ayda, işyerinde kaç gün çalışabileceği saptanmak, yazılı belgelerle tanık sözleri arasındaki çelişki giderilmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, özellikle yazılı belgelerin varlığı halinde takdiri delillere itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5.5.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.