 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1991/10815
K: 1991/9243
T: 18.11.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, işkazasında malül kalan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Gülsevin Erkan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya Kurumca yapılan Sosyal Sigortalar harcamalarının rücuan ödetilmesi istemine ilişkindir. Sigortalının olay günü, "Fentdh" tezgahında "poryo" ismi verilen oto yedek parçasına delik açma işinde çalışırken sol elinin baş parmağının ezilmesi sonucu meslekte kazanma gücünü yitirdiği, tezgahda uygun bir koruyucunun ve çift el kumanda sisteminin bulunmadığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, kusurun dağılımına ilişkindir.
İşverenin, insan yaşamının kutsallığı çevresinde sigortalının sağlıklı ve güvenli bir ortamda işgörmesini sağlamakla yükümlü bulunduğu yönü tartışmasızdır. Ve yasalarda, tüzüklerde ve yönetmeliklerde açıkça gösterilmemiş bulunsa dahi işverenin işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin gerekli önlemleri almakla yükümlü bulunduğu yönü İş Kanununun 73. maddesinin açık buyruğudur.
Hükme dayanak alınan 23.3.1990 günlü raporda, bilirkişi işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işyerinde, işveren tarafından alınması gerekli önlemlerin neler olduğu işverenin hangi önlemleri aldığını, alınan önlemlere, sigortalının ne oranda uyduğunu, alınan önlemlerin olaya etkisinin ne olduğunu saptamak suretiyle kusur oranı belirlemiş değildir. Hal böyle olunca, anılan raporun bu davanın yasal dayanağını oluşturan 26. maddenin öngördüğü koşulları içerdiği söylenemez. Giderek böyle bir rapora dayanılarak hüküm kurulamayacağı açık-seçiktir. Kaldıki işveren, tezgahta, çift el kumanda sistemini kurmadığı gibi, uygun bir koruyucu da yaptırmadığı ortadadır.
Mahkemece, uzman bilirkişiler aracılığı ile işçi sağlığı ve işgüvenliği tüzüğünün ilgili maddeleri incelenmek suretiyle, işverenin alması gerekli önlemler ile, işverenin bunlardan hangilerini yerine getirdiği ve buna göre de kusur oranları saptanmak ve sonucuna göre karar vermek gerekirken, yetersiz bilirkişi raporunun hükme dayanak alınması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.11.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.