 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1990/7852
K: 1990/10108
T: 03.12.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, aniden hastalanması üzerine yapmak zorunda kaldığı 1.054.214 lira tedavi giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Sigortalının aniden hastalandığı ve acil olarak tedavi edilmesi gerektiği yönleri davalı Kurum tarafından davaya verilen cevapta kabul edilmiştir. Bu nedenle, belirtilen konuda gereksiz olarak Adli Tıp Kurumu'na başvurulmuştur. Davada çözümlenmesi gereken uyuşmazlık davacının yatırıldığı Özel Ç.... Hastanesi'nin evine en yakın hastane olup olmadığı,, davacı, davalı Kurum'un en yakın sağlık tesisine getirilmiş olsaydı ne gibi zarar doğacağı noktasındadır. Bu yönlerde araştırılmadan en yakın hastanenin Özel Ç..... Hastanesi olduğu varsayımı kabul edilmiştir. Bundan başka, davada uygulanan Sosyal Sigorta İşlemleri Tüzüğünün 577. maddesinde, acil durumlarda resmi sağlık müesseselerinde yapılan tedavi masraflarının aynen ödenmesi de öngörülmüştür. Tüzüğün anılan hükmü karşısında, yakınlık uzaklık konusunda resmi sağlık kuruluşlarının varlığı ve giderek sigortalının böyle resmi bir kuruluşa yetiştirilmesinin daha az zaman alabileceği olasılığı da gözönünde tutulmalıdır. Dava dilekçesinde ve özellikle davacının Kuruma verdiği 23.11.1988 günlü dilekçeye düşürülen notda, bir iki saatlik gecikmenin hayati tehlike yaratacağından sözedilmemişse de, sigortalının, Kurumun ya da Devletin Ankara içindeki sağlık tesislerine götürülmesinin bir iki saatlik zaman kaybına yol açmayacağı yönü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 238. maddesi çerçevesinde bilinen bir durum olarak düşünülmelidir. Mahkemece, belirtilen yönlerde bir saptama yapılmadan, Tüzüğün 57. maddesi hükmüne yanlış anlam verilerek yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 3.12.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.