 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1990/6897
K: 1990/7605
T: 18.09.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacılar, murisleri Kazım'ın işkazası sonucu öldüğünün tesbitiyle, aylık bağlanmasına ve herbir haksahibi için fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere 100'er liranın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verilmedikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Davada, sigortalı işçi Kazım'ın işkazası sonucu öldüğünün tesbiti ile işkazası ve meslek hastalıkları sigorta kolundan gelir bağlanması ve her bir hak sahibi için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile 100'er liranın tahsili istenmiştir.
Hak sahipleri tarafından işveren Orman idaresi aleyhine açılan 1984/4 esas sayılı maddi tazminat davasında bilirkişi sigortalı Kazım'ın tomruk deposunda tesellüm işçisi olarak görevli olduğunu, yüksek tonajlı kamyonların depoya kadar gelememesi nedeniyle tomrukların depodan kamyonların durduğu tali yol ayrımına kadar 3. şahıslara ait traktörle nakledilip yol ayrımında kamyonlara tesellüm makbuzu karşılığında teslim edildiğini, olay günü öğle yemeğinden sonra depodan traktöre nakledilmekte olan tomrukların traktör sürücüsünün ıslanıp elbise değiştirmek için ayrılması sırasında, traktörün tesellüm işçisi Kazım tarafından kamyona yanaştırılırken traktörün devrilip altında kaldığını ve öldüğünü olayın işkazası olduğunu belirtmiş, mahkemede olayın işkazası olduğunu kabul etmiştir. Orman idaresinin temyizi üzerine 9. Hukuk Dairesi, sigortalı Kazım'ın tesellüm işçisi olduğunu olayın bilirkişi tarafından ifade edilen biçimde meydana geldiğini kabul edip olay ile işverenin fiili arasında uygun neden-sonuç bağı bulunmadığı ve olayın işkazası sayılamayacağı gerekçesi ile kararı bozmuş, bozma hakkında mahkemece bir karar verilmeden davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Haksahibi dosyasında bilirkişi, mahkeme ve 9. Hukuk Dairesi, muris Kazım'ın, orman deposu dışında kamyonların durduğu yol kavşağında tomrukları teslim edip tesellüm kağıdını almakla görevlendirilmiş olduğunu kabul etmiş, bu konuda işveren tarafından herhangi bir itiraz sebketmemiş, sigortalı Kazım'ın olay günü deponun dışında, yol kavşağında teselüm işçisi olarak görevli olmadığı iddia edilmemiş ve giderek bu konuda delil getirilmemiş olduğundan sigortalının tesellüm işçisi olarak depo dışında görevlendirilmiş olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, bu konuda kuşku duyulması halinde, taraflarca gösterilecek deliller toplanıp tanıkların dinlenmesi ve bu hususun kesin biçimde saptanabileceği kuşkusuzdur. Orman deposu dışında tomrukların teslim edildiği yol kavşağının 506 sayılı SSK.'nun 5. maddesi 2. fıkrasında yazılı işin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunan yer olarak kabulü halinde bu yerde işyerinden sayılacağından olayın işyerinde meydana geldiğinin, anılan Kanunun 11/A-a maddesi koşullarının gerçekleştiğinin ve işkazası olduğunun kabulü gerekir. İşyerine bağlı yerlerden sayılmaması halinde ise, sigortalının işyeri haricinde görevlendirildiğinin ve tesellüm işçisi olarak görevli iken kazanın vuku bulduğunun kabulünde sorumlu bulunmaktadır. Her iki haldede anılan kanunun 11. maddesi koşullarının gerçekleşeceği olayın işkazası sayılacağı 9. Hukuk Dairesi kararının kesin yargı durumunu oluşturmadığı düşünülerek gerektiğinde yukarıda açıklandığı şekilde sair delillerde toplanmak sureti ile sonucuna göre karar vermek gerekirken davanın reddi isabetsizdir.
O halde, davacıların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.9.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.