 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1990/1780
K: 1990/2245
T: 06.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, davalı işverene ait maden işletmesi işyerinde 1957 yılında geçen ve davalı Kuruma noksan olarak bildirilmiş bulunan çalışmalarının sigortalı hizmet olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davayı hakdüşürücü süre yönünden reddetmiştir.
Davacının, anılan işyerine 20.4.1957 tarihinde girmiş olduğunu gösterir aynı tarihli "İşe Giriş Bildirgesi"nin 5 Haziran 1957 tarihinde Kuruma verilerek Kurum kayıtlarına geçmiş bulunduğu, dosya içerisindeki davacıya ait sigorta şahsi sicil dosyasında yeralan İşe Giriş Bildirgesi içeriğiyle hiçbir kuşkuya ve duraksamaya yer bırakmayacak bir biçimde saptanmış bulunmaktadır.
Diğer taraftan, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 3395 sayılı Yasayla değişik 79/8. maddesi hükmüne göre, "yönetmelikle tesbit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tesbit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 10 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır." Böyle olunca da, "İşe Giriş Bildirgesi"de anılan maddede yazılı "yönetmelikle tesbit edilen" belgelerdendir. Bu nedenle, artık yönetmelikle tesbit edilen belgelerin işverence verilmediğinden bu Kurumca da sigortalı olarak çalıştırıldığının bilinmediğinden sözedilemez. Anılan maddenin açık hükümüne göre, olayda olduğu gibi, işe giriş bildirgesi verilmiş ise, işe giriş bildirgesinden onra kesintisiz devam eden çalışmalar hakında artı hakdüşürücü sürenin geçtiğinden bahsedilemeyeceği ve 10 yıllık hakdüşürücü sürenin uygulama olanağının bulunmadığı, Dairemizin ve giderek Yargıtayın yerleşmiş görüş ve uygulamalarının da bu doğrultuda olduğu düşünülmeksizin, davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş bulunması isabetsizdir.
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, davanın özelliğe ve niteliği itibariyle bu doğrultuda alınacak bir ilam ve yapılacak işlem, işverenin de hak alanının ilgilendirdiği için, açılmış davada işvereninde taraf bulunmasının doğal, hatta zorunlu olduğu gözetilerek, gerekli saptama yapılmak suretiyle gerçek işverenin, 20.4.1957 tarihli işe giriş bildirgesinde yazılı (21291002036) işyeri sigorta numarasıyla dava dilekçesinde gösterilen (Kayseri ili Yeşilhisar ilçesi Sindel köyü maden işletmeciliği) olduğunun alaşılması halinde, davanın sıfatiyle bu işverene yöntemince tebligat yapılıp, aksi halde, anılan işe giriş bildirgesinde yazılı (M.M.0.2002.08 Linyit İşletmesi -kuşçu- yeşilhisar) adresindeki kuruluşun işveren olduğunu belirlemesi durumunda ise, husumetin bu işverene yöneltilmesi ve bu doğrultuda davacıya mehil verilip davaya dahil ettirilmesi ve her iki halde de, yöntemince toplanılarak, tüm deliller birlikte değerlendirilip takdir edilmek suretiyle hasıl olacak sonuç uyarınca bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 6.3.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.