 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1990/1105
K: 1990/4409
T: 10.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, prim itiraz komisyonu kararının iptalini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Suna Memlük tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Davada, kayıt ibraz tebligatının geçersiz olduğundan ve ölçümleme döneminde de sigortalı çalıştırılmadığından bahisle prim itiraz komisyonu kararının iptali istenmiştir.
Davalının "Bağlarbaşı caddesi-Gülüzarkalfa sokak No: 30" iş adresine çıkarılan kayıt ibraz tebligatının, "muhatap adresten, adres bırakmadan ayrıldığı" meşruhatı ile 21.12.1983 tarihinde iade edildiği ikinci kayıt ibraz tebligatında 1. adres "Gazi Osman Paşa-Bağlarbaşı mahallesi, sipahiler caddesi No: 28, 2. adresin ise "Eyüp-Rami-Yeni mahalle muhtarlığı eliyle" şeklinde yazıldığı ve 14.01.1984 tarihinde Rami Yeni mahalle Muhtarı Kemal sboya imzasına tebliğ edildiği tebliğ mazbatalarının incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Çözümlenmesi gereken hukusal sorun; açıklanacak biçimde yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre geçerli sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Tanık beyanlarına göre davacı işveren 982 senesinde işyerini kapatıp iş adresinden ayrılmıştır. 1. Kayıt ibraz tebligatının tebliğ edilmeyip iade edilmesi ve PTT görevlisi tarafından konulan meşruhatta bu olguyu dorulamaktadır.
Tebligatın nasıl yapılacağı 7201 sayılı Kanunda gösterilmiştir. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin, yada Tebligat Kanunu gereğince tebligat yapılabilecek kimselirden hiçbirinin gösterilen adreste bulunmaması veya tebellüğden kaçınmaları halinde, tebliğ memurunun evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim etmesi ve teslim alanın adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmaması halinde tebliğ olunacak şahsa durumu haber vermesi mümkün oldukça en yakın komşusundan birine varsa yönetici veya kapıcıya bildirmesi, ihbarnamenin kapıya yapıştırılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı anılan Kanunun 21. maddesi açık hükmü gereğidir. Tebligatın 21. maddenin sözüne ve özüne uygun biçimde yapılmadığı ortadadır. Muhtar eliyle tebligat yapılabileceği, bu şekilde tebliğe çıkarılan evrakların muhtara tebliğ edilmesi halinde tebligatın geçerli sayılacağı hakkında yasada herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Muhtara yapılan tebligatın 21. maddeye uygun bulunmaması, o tarihte işyerinin kapatılmış olup, davacının başka muhtarlık bölgesinde oturması nedeniyle tebligatın geçersiz olduğu düşünülerek davanın kabulü gerekirken reddi yolunda hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule görede, davacı 01.01.1081-31.12.1983 dönemi ile ilgili olarak işçi çalıştırmadığını her sene bildirmiş, aksi Kurumca kanıtlanmamış olduğu gözetilmeden bu dönem için de işçi çalıştırılmış olduğunun kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine oybirliği ile karar verildi.