 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1990/100
K: 1990/4394
T: 08.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, işkazasında ölen sigortalı işçisinin hak sahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, taraflar Avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Neslihan Sever tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Rücu davalarında faize gelirler yönünden onay, masraflar yönünden ayrı ödeme tarihlerinden itibaren hükmedilmek ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu biçimde gösterilmesi gerekirken yazılı biçimde tüm rücu alacağı için onay tarihinden faize hükmedilmesi isabetsizdir.
3- 3939 sayılı Kanunun 96. maddesinin (A) bendinin ikinci fıkrası hükmü gereğince 492 sayılı Harçlar kanununa ekli bir sayılı tarifede yazılı harç nisbetlerinin Bakanlar Kurulu kararıyla binde 10'a kadar indirilebileceği hükme bağlanmış olup, anılan Yasaya göre verilen 20.12.1985 tarih ve 1985/10177 sayılı Bakanlar Kurulu bulunmasına rağmen, bu nisbeti aşar biçimde harçla sorumlu tutmak usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
4- Sigortalının, davalının attığı tokat sonucu, kendisinde mevcut ve davalı tarafından bilinmeyen damar sertliği ve böbrek hastalıklarının etkilerinin eklenmesiyle, beyin kanamasından öldüğü ve davalının kastı, sadece müessir fiil iken, eylemin kastı geçen cürüme dönüştüğü ve ceza mahkemesinde T.C.K. 452 uyarınca hükümlendirildiği ve tokadın tahrik sonucu atıldığının kabul edildiği ve kararın kesinleştiği, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Mahkeme her nekadar tahrik konusunu, davalının kusur oranında değerlendirerek tazminat miktarının belirlenmesinde gözönünde tutmuş ise de, sigorta olayının, kastı geçen cürüm niteliğini, tezminatta hakkaniyeti indirimi nedeni olarak nazara almamıştır. Ölüm sonucu, davalının kastının kapsamı dışında bulunduğuna, bu nedenle doğacak zararlar davalı tarafından arzu edilmediğine göre kastı geçen cürüm olgusunun, Borçlar Kanunu md: 44 çevresinde uygun bir hakkaniyet indirimine yol açması gerektiği kabul edilmelidir.
Mahkemece, bu yön gözönünde tutulmaksızın, fazla rücu tazminatına hükmedilmesi de isabetsizdir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, oybirliği ile karar verildi.