 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1989/8881
K: 1990/3005
T: 29.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, meslek hastalığına yakalanan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün davalılar avukatı tarafında temyiz edilmesi üzerine için gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Bu davanın yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 26. maddesi gereğince alınıp hükme dayanak kılınan ve işveren davalıları % 100 oranında kusurlu kabul eden ikinci bilirkişi raporu ile davalıları % 100 kusursuz sayan ilk bilirkişi raporu arasında % 100 oranında bir çelişki mevcut bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle ilk raporda, kusurun tümünün adı geçen sigortalılara yükletilmesine karşın, ikinci raporda tamamiyle işverenler kusurlu görülmüştür. Öbür yandan, bu tür meslek hastalıklarının oluşmasında, tümüyle kaçınılmazlığın varlığı düşünülemeyeceği gibi ayrık durumlar dışında, hiç kaçınılmazlık bulunmadığı da kabul edilemez. Açıklanan bu durumlar karşısında, her iki rapor arasındaki açık çelişki giderilmeden, inandırıcı kanuni ve maddi dayanakları gösterilmeden ikinci raporun esas alınması suretiyle hüküm kurulmuş bulunması isabetli sayılamaz.
Mahkemece yapılacak iş, maddi olguyu bilirkişi incelemesine elverişli olarak sağlıklı ve kesin bir biçimde bizzat saptadıktan sonra, konusunda uzman kişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulu aracılığı ile sözkonusu 26 ncı maddede öngörülen ilkelerde işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı doğrultusunda, bu tür işlerde, işverence alınması gereken önlemler bir bir saptanmak, bu önlemlerden hangilerinin alınıp hangilerinin alınmadığı, sözü edilen önlemlere ne derece uyulup uyulmadığı belirlenmek suretiyle yeni bir kusur incelemesi yaptırılarak her iki rapor arasındaki anılan açık çelişki kesin olarak giderilmek ve alınacak rapor yöntemince değerlendirilip takdir edilerek hasıl olacak sonuç uyarınca bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınmadan, bu doğrultuda bir araştırma ve incelemeyi içermeyen eksik soruşturma ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 29.3.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.