 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1989/8690
K: 1990/2715
T: 20.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, 1.5.1985 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı sayılmasına ve iptal edilen sigortalı günlerinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı adına Kurum kayıtlarına geçmiş bulunan hizmetlerin, aslında mevcut olmayan hayali bir işyeri üzerinden bildirilmiş olduğu gerekçesiyle Kurum tarafından iptal edilmesinden kaynaklanmıştır. Mahkemece, vergi dairesinden gelen ve sözkonusu işyerinin 1975-1979 yıllarında mükellefiyete tabi tutulduğunu bildiren yazıya dayanılarak dava konusu sigortalılık sürelerini ve bunu bağlı olarak da isteğe bağlı sigortalılık koşullarının gerçekleştiği kabul edilmiştir. Bilgisine başvurulan bilirkişinin verdiği raporda, öncelikle davanın konusu olan işyerinin gerçekten mevcut olup olmadığının tesbitinde zorunluk bulunduğu belirtildiği halde, mahkemece bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi, işyerinin hayali olduğunu saptayan ve Kurum müfettişlerince düzenlenmiş olan tutanak ve raporlar dahi getirtilmemiştir. 506 sayılı Kanunun 130. maddesi hükmünce sözü geçen tutanaklar, aksi sabit, oluncaya kadar muteber olduklarından, ilgililerin beyanı üzerine kurulan vergi kayıtlarından daha güçlü kanıt değeri taşımaktadır. Başka bir anlatımla, tek başına vergi kayıtlarına dayanılarak müfettiş raporunun aksinin sabit olduğunu kabul etmek isabetli sayılamaz. Nitekim işyerinin 1979 yılı sonunda bilinen adresi terkettiğinin ancak 1984 yılında yapılan yoklama ile ortaya çıktığı anılan yazıda belirtilmektedir. Öte yandan dosya içerisindeki Kurum yazılarının onanlı örneklerinden, davacının yalnızca Hüseyin'e ait işyerinde 1.4.1973 tarihinde başlayan hizmetlerin iptal işlemi kapsamı dışında tutulduğu bilirkişi raporunda da belirtilmiştir. Güler'e ait işyerinde geçen 570 günlük sigortalılık süresi, isteğe bağlı sigortalı olma talebinde bulunulduğu 4.4.1985 tarihindeki mevzuata göre yeterli değilse de, 506 sayılı Kanunun 85. maddesinde 3395 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle sigortalılığa ilişkin süre koşulu kaldırılarak, müracaat tarihinden önce tescil edilmiş olmak yeterli görülmüştür. Yasama belgelerine göre bu değişiklikten amacın sosyal güvenlik haklarından daha büyük kitlenin yararlanmasına imkan sağlamaktır. Bu amaç gözönünde tutularak, hukuken mümkün oldukça değişiklik hükmünün geriye yürütülmesi Dairemizin yerleşmiş görüşlerindendir. Bu nedenle davacının isteğe bağlı sigortalı olmak talebinin kabul edilmesi yolundaki kararı doğrudur. Ancak, 1.3.1975 tarihinden başlayan sigortalılığın geçerli olup olmadığı konusunda yukarıda açıklanan doğrultuda araştırma yapılmadan eksik inceleme sonucu hüküm kurulması isabetsizdir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.3.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.