 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1989/7991
K: 1990/98
T: 23.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, yurt dışı tedavisinde beraberinde götürdüğü refakatçıya ilişkin masraflarının ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi :
KARAR : Davacının, gözündeki bir hastalıktan dolayı, sevk raporundaki açıklık gereği, refakatçılı olarak yurt dışında İngiltere'deki bir hastahanede tedavi gördüğü, kontrol ve kalan tümörünün alınması bakımından, bir süre sonra tekrar İngiltere'ye gelmesinin lüzumlu bulunduğu ve Kurum sağlık tesisinde bu yolda rapor düzenlenmesi üzerine, İngiltere'deki hastahaneye ikinci kez sevkedildiği ve tedavisinin yaptırıldığı ve gerekli masrafların Kurum tarafından karşılandığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur.
Uyuşmazlık, yurt dışındaki hastahaneye ikinci kez gidişi öncesinde, Kurum sağlık tesisince verilen 23.6.1988 tarihli sevk raporunda Refakatçi gerekmez" denilmiş olmasına rağmen, davacının beraberinde götürdüğü refakatçıya ilişkin mesrafları, kurum'un ödemesi gerekip gerekmediği konusundadır.
506 sayılı Kanun'un 3395 sayılı Kanun'la değişik 32/E maddesinde açıkça, kurum sağlık tesisi raporunda belirtilmiş ise, refakatçi yurt dışına gönderilebilir ve gidip gelme yol parası ve yabancı ülkedeki kalış masrafları ödenebilir. refakatçi gerektiği raporda belirtilmemiş ise ve hele bu olayda olduğu gibi aksine, refakatçi gerekmediği açıklanmışsa, hasta sigortalı ile birlikte yurt dışına refakatçı gönderilemez ve herhangi bir şekilde gitmişse, masrafları ödenemez.
Ne varki, refakatçı gerektiğini belirtmemesi, yada gerekmediğini açıklaması bakımından rapor, kurum veya sigortalı tarafından yetersiz görülüyorsa bunlar Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'na itiraz edebilirler, S.S.Y. Sağlık Kurulu, itirazı kesin olarak karara bağlar.
Davacı, S.S.Y.S. Kurulu'na başvuracağını, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Kurulu'na, Ankara Hastahanesi'ne, Numune Hastahanesi'ne başvurmuş ve buralardan muhtelif tarihlerde rafakatçi gerekeceğine dair rapor almış ve bu raporlara dayanarak, yurt dışına refakatçi götürmüştür. Fakat bu arada, kurum'a yönelttiği refakatçi götürme istemi, 28.6.1988 tarihli rapora dayanılarak reddedilmiştir. Daha sonra refakatçi masrafları ödenmemiş ve davacı, işbu davayı açmış, mahkeme isteği aynen kabul etmiştir.
506 sayılı Kanun'un 109/son maddesinde, Kurum kararlarına karşı yapılan itirazlar üzerine, S.S.Y. Sağlık Kurulu tarafından verilen kararların kesin olduğu yolunda bir açıklık bulunmadığı ve 28.6.1976 tarih ve 6/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı bu kararlara karşı dava açılabileceğini öngördüğü halde, 20.6.1987 tarih ve 3365 sayılı kanun'la değiştirilen ve davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı kanun madde 32/E'de 109/son madde ile İçtihadı Birleştirme Kararı'nda ulaşılan çözüm şeklinden ayrılınarak, sırf 32/E madde kapsamına giren işlerde, olası suistimalleri de önleme düşüncesi ile, S.S.Y.Sağlık kurulu kararının kesin olduğu vurgulanmıştır. Bu durum karşısında; mahkemece, refakatçi gerektiğine ilişkin raporlar ile, gerekmediğini belirleyen Kurum sağlık tesisi raporu, S.S.Y. Sağlık Kurulu'na sevkedilip, davacının yurt dışındaki tedavisi sırasında refakatçi gerekmediğine dair Kurum sağlık tesisinin 28.6.1988 tarihli raporu doğru bulunuyorsa, S.S.Y.S.Kurulu'nun bu konudaki kararının kesin olduğu düşünülerek, davanın reddi yolunda hüküm kurulmak gerekirken, eksik incelemeyle ve 10.7.1989 tarihli bilirkişi raporu hükme esas tutulmak suretiyle, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.1.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.