 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1988/6495
K: 1988/6705
T: 28.11.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, işkazasında ölen sigortalı işçinin haksahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında gösterilen şekilde isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, davacı ve davalılardan Şirket Avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacının tüm, davalının da aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Sigorta olayında davalılardan A.D. ve Y.'ye ceza mahkemesinde pimi hatalı takmaları ya da pimde eğilme mevcut idiyse bu durumun bir kazaya yol açabileceğini işverene haber vermemeleri nedeniyle 1/8 oranında kusur yükletilmiş ve bu rapora dayanılarak adı geçenler ceza mahkemesinde hükümlendirilmiş, verilen karar kesinleşmiş bulunmaktadır. Borçlar Kanunun 53. maddesi uyarınca ceza mahkemesinde kesinleşen maddi olgular hukuk hakimini bağlayacağından, bu davalıların o maddi olgu çevresinde bir miktar kusurlu sayılmaları zorunludur. Oysa bu davada, alınan bilirkişi raporunda, davalılara atfedilen pimin hatalı takılması ya da eğik olduğunu işverene haber vermeleri maddi olgusu kabul edilmeyerek, kendileri kusursuz sayılmış ve bu kusur payı dahi işverene yükletilmiş bulunmaktadır. Bu nedenle, 26.10.1987 tarihli kusur raporu İşgüvenliği kurallarına uygun olarak düzenlenmiş sayılamaz ve hükme esas tutulamaz. Mahkemece, ceza mahkemesinde alınan kusur raporu yetersiz görüldüğüne göre açıklanan yönleri gözönünde tutan yeni bir bilirkişi raporu alınmak ve yöntemince değerlendirilmek ve sonucuna göre hüküm kurulmak gerekirken adı geçen davalıların tümü kusursuz oldukları kabul edilerek bu doğrultuda hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı işverenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.11.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.