 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1988/6124
K: 1988/6103
T: 30.10.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, askerlik borçlanmasının geçerli olduğunun tesbitiyle, bu sürenin sigortalılık süresinden sayılması gerektiğine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Davada sonuç olarak, askerlik borçlanması istem tarihinde sigortalı bir işte çalışma olgusu bulunmadığı gerekçesi ile iptal edilen askerli borçlanmasının geçerli olduğunun tesbiti istenmiştir.
Davacının 18.12.1980 tarihli dilekçesi ile, askerlikte er olarak geçen 2 yıllık süreyi borçlanmak isteği, "proje inşaat Taahhüt C.D." işyerinde düzenlenen hesap fişinden sigortalının halen çalıştığı sonucuna varıldığından borçlanma isteminin Kurumca kabul edilip borç tebliği yapıldığı, 19.440.- TL.'nin 25.10.1982 tarihinde Kuruma ödendiği, daha sonra işyerinden 30.11.1980 tarihinde çıkışı bulunduğu işyeri kayıtlarından anlaşıldığından borçlanmasının iptal edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Çözümlenmesi gereken hukuksal sorun, borçlanma isteminin kabul edilebilmesi için sigortalının borçlanma istem tarihinde fiilen sigortalı bir işte çalışmasının koşul olup olmadığı, başka bir anlatımla sigortalı olarak kayıt ve tescil edilmiş ancak halen çalışmayan eski sigortalının askerlik borçlanması yapabilip yapamayacağı noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 60/F maddesi 3279 sayılı Kanunla değiştirilmiş "bu kanuna göre sigortalı olarak tescil edilmiş bulunanların er olarak silah altında veya yedeksubay okulunda geçen sürelerinin tamamı, kendilerinin veya haksahiplerinin yazılı talepte bulunmaları halinde... Borçlandırılır" hükmü getirilmiştir. Anılan hüküm Sosyal Güvenlik Hukuku ile ilgili bulunduğundan mahiyeti icabı geriye yönelik sonuçlar doğuracağı, bu tür uyuşmazlıklara da uygulanacağı açıktır. Yasa koyucu anılan değişiklikle borçlanma istem tarihinde fiilen sigortalı bir işte çalışma koşulu yerine, 506 sayılı Kanuna göre sigortalı olarak tescil edilmiş bulunmak koşulunu getirmiş, halen çalışmayan tescil edilmiş eski sigortalılarada askerlik borçlanması yapmak olanağı sağlanmıştır. Davacının askerlik borçlanma istem tarihinden önce Sosyal Sigortalar Kurumuna kayıt ve tescil edilmiş bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunduğuna göre davanın kabulü gerekirken reddi yolunda hüküm kurulması isabetsizdir.
O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.10.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.