 |
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
E: 2001/30474
K: 2002/8655
T: 18.2.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* 3167 SAYILI YASAYA AYKIRILIK
* İLANEN TEBLİGATIN KOŞULLARI
* CEZA ARTIRIMINDA ÜST SINIR
Karar Özeti: Sanığın adresinin meçhul olduğunun kabulüne imkan bulunmayan durumlarda, duruşma bildirimi ve ön ödeme ihtaratının Hanen tebligat suretiyle yapılması yerinde bulunmadığı gibi; Hanen tebligatın da, ilgilisine en emin şekilde ulaşacağı umulan ve varsa tebligat merciinin bulunduğu yerde yayınlanan bir gazete ile sağlanması gerekirken Resmi Gazete ile yaptırılması da doğru değildir.
Yasada cezanın aşağı ve yukarı haddinin gösterildiği durumlarda ceza artırımı, yukarı haddi geçmemek üzere yapılmalıdır.
(7201 s. Tebligat K. m. 28, 29)
(765 s. TCK. m. 119/5)
(3167 s. Çek K. m. 13/1)
3167 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık Mehmet'in yapılan yargılanması sonunda; 3167 sayılı Kanunun 13/1. TCK.nun 1,19/4. maddeleri gereğince 136.890.000 lira ağır para cezası ile hükümlülüğüne dair (Denizli ikinci Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 15.9.2000 gün ve 2000/440 esas, 2000/588 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen tebliğnamesi ile 3.12.2001 tarihinde daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü.
Gerekçeli karar ve iddianamede, suç tarihinin, "20.4.2000" yerine, "30.3.2000" olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya içeriğine uygun gerekçeye göre; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- Muhatap banka tarafından gönderilen ihtarnamenin, sanığın bilinen iş adresinde tebliğ edilmesi ve hazırlık aşamasında, C.Savcılığı tarafından, sanığın ikametgahından temini için kolluk birimlerine yazılan yazı gereği, kolluk görevlilerince sanığın bu adresten temin edilememesi üzerine resen yapılan adres araştırmasının sadece ikametgah adresi çevresini kapsaması ve sanığın bilinen iş adresinden ayrıldığının saptanmamış olması ve böylelikle, Tebligat Kanununun ilanen tebligatı düzenleyen 28. maddesi uyarınca, sanığın adresinin meşhul olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmamasına karşın sanığın adreste bulunmadığından bahisle, duruşma bildirimi ve ön ödeme ihtaratının ilanen tebligatla yapılmasına karar verilmesi yerinde olmadığı gibi; ilanen tebligatın, aynı Yasanın 29. maddesine göre, ilgilisinin bilgisine en emin bir şekilde ulaşacağı umulan ve varsa tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerde yayınlanan bir gazete ile yapılması gerekirken, resmi dairelerle,belli ve çok sınırlı abonelere gönderilen ve bu nedenle, ilan konusunun ilgilisinin bilgisine ulaştıracak en emin bir gazete niteliğinde olmayan Resmi Gazete ile yaptırılması ve tebligat evrakı ve ilan suretinin mahkemenin herkesin kolayca görebileceği bir yerine asılıp, durumun bir tutanakla belirlenmemesi,
2) Kabule göre, TCK.nun 119/5. maddesinde, suç sabit olması halinde tayin edilecek cezanın, aşağı ve yukarı haddin gösterildiği durumlarda, yukarı haddi geçmemek üzere yarı oranında arttırılarak hükmolunacağı öngörüldüğü halde; sanığa, 3167 sayılı Kanunun 13/1. maddesi uyarınca verilen para cezasının üst sınırının, suç tarihi itibariyle 119.550.600TL. olduğu gözetilmeksizin, TCK.nun 119/5. maddesi uyarınca yapılan arttırım sırasında fazla ceza tayini;
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 18.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.