 |
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Esas no: 2000/1258
Karar no: 2000/5042
Tarih: 13.4.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMAK
- MAHKEME KARARLARININ GEREKÇELİ OLMASI
- GEREKÇE İLE HÜKÜM FIKRASININ ÇELİŞMESİ
Karar Özeti: Hükmün gerekçesinde sanık Yemlihan'ın beraatine karar verildiği, hüküm bölümünde ise, cezalandırılması istenmiştir. Ortaya çıkan bu çelişkiler nedeniyle hüküm yasal gerekçe içermemektedir.
Zira; gerekçenin akla, hukuka ve dosyadaki delillere uygun olması, çelişki taşımaması gerekir. Kendi içinde ve hükümde çelişen bu nedenle yasal ve geçerli sayılmasına olanak bulunmayan gerekçe ile hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
(2709 s. Anayasa m. 141/3)
(1412 s. CMUK. m. 32, 260, 308/7)
(765 s. TCK. m. 405/2, 95/2)
Uyuşturucu madde ticareti yapmaktan sanıklar Yemlihan ve Ali Rıza'nın yapılan yargılanmaları sonunda; TCK.nun 403/5-6, 405/2, 31, 40, 95/2. maddeleri gereğince sanık Yemlihan'ın 8 yıl, sanık Ali Rıza'nın 3 yıl 4 ay ağır hapislerine dair (Bakırköy ikinci Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 16.3.1999 gün ve 1997/109 esas 1999/31 karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi sanık Yemlihan ile Cumhuriyet Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığının onama isteyen tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle yapılan tebligata rağmen duruşmaya gelmeyen ve vekilde göndermeyen sanık Yemlihan yönünden de duruşmasız olarak incelenip gereği düşünüldü:
Anayasa'nın 141/3 ve CMUK.nun 32. maddelerine göre, mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. CMUK.nun 260. maddesinde ise, hükmün gerekçesinde nelerin gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Gerekçenin akla, hukuka ve dosyadaki delillere uygun olması, çelişki taşımaması gerekir. Kendi içinde çelişki taşıdığında ya da hükümle çeliştiğinde, yasal bir gerekçeden söz edilemez. Bu durum CMUK.nun 308. maddesinin 7. maddesinin 7. bendi uyarınca mutlak bozma nedeni oluşturur.
Hükmün gerekçesinde bir yandan, diğer sanık Yemlihan'ın yakalanmasını sağladığı için sanık Ali Rıza hakkında TCK.nun 405/2. maddesinin uygulandığı; öte yandan, mahkumiyetini gerektirecek derecede kesin ve inandırıcı delil elde edilmediğinden sanık Yemlihan'ın beraatine karar verilmesinin uygun görüldüğü belirtilmiştir. Buna karşın hüküm bölümünde ise, sanık Yemlihan'ın cezalandırılmasına karar verilmiştir. Ortaya çıkan bu çelişkiler nedeniyle hükmün yasal gerekçe içerdiği kabul edilmez.
Açıklanan bu durumlara göre; kendi içinde ve hükümle çelişen, bu nedenle yasal ve geçerli sayılmasına olanak bulunmayan gerekçe ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık Yemlihan müdafii ile yerel Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, DİĞER YÖNLERİ İNCE-LENMEKSİZİN, her iki sanık hakkındaki hükmün bu sebepten dolayı istem gibi (BOZULMASINA), CMUK.nun 326/son maddesi gereğince SANIK YEMLİHAN'IN KAZANILMIŞ HAKKININ SAKLI TUTULMASINA, 13.4.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.